Yumuşak doku lazer cerrahisinin doku iyileşme sürecindeki etkinliğinin araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: TİMUÇİN ÇAYAN

Danışman: SEVİL KAHRAMAN

Özet:

Alışılmış yöntemle karşılaştırıldığında lazerin bilinen avantajlarının epulis fissuratumun tedavisinde sağlanıp sağlanmadığı araştırılmıştır. Çalışma, kliniğimizde epulis fissuratum ön tanısını alan ve tedavi planlamasında cerrahi eksizyon zorunluluğu bulunan 22 hasta üzerinde yapılmıştır. Lezyonların eksizyonları aynı hastada hem bistüri cerrahisi hem de ?diyot? lazer cerrahisi ile gerçekleştirilmiştir. Cerrahi eksizyonlar sonrasında yara iyileşme sürecinde iki farklı cerrahi teknik dört parametre altında karşılaştırılmıştır. Bunlar konvansiyonel mikrobiyolojik yöntemler ile tetkik edilen mikrobiyolojik kültür numuneleri, dijital iyileşme analizi ile gerçekleştirilen klinik olarak iyileşmenin takibi, işlem sırasında ve sonrasında kanama varlığı ve 1., 2., 5., 10. günlerde cerrahi alanlarda hissedilen ağrı skorlarıdır. Tüm parametreler için elde edilen veriler istatistiki olarak değerlendirilmiştir. Teknikler arasında doku iyileşme hızı karşılaştırıldığında ise lazer cerrahisi ile oluşturulan yaralarda iyileşmenin daha geriden geldiği izlenmiştir. Ancak 30. günlük postoperatif iyileşme ve değerlendirme periyodunun tümü ele alındığında iki teknik arasında arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulanamamıştır. Bu çalışmanın sonuçları, geniş alan kaplayan lezyonların eksizyonunda diyot lazer kullanımın kanamasız bir cerrahi alan yaratarak, sütursuz bir cerrahiyi beraberinde getirmesi ve sahip olduğu antibakteriyel etki ile konvansiyonel bistüri cerrahisi yerine uygulanabilecek alternatif güvenilir bir yöntem olabileceğini göstermiştir. Ancak cerrahi sonrası doku iyileşme hızı ve hissedilen ağrı varlığı konularında lazer cerrahisinin bistüriye karşı üstünlüğünden bahsetmek çalışmada mümkün olmamıştır. Bu konular üzerinde kesin bir yargıya varmak için daha fazla çalışmaya ihityaç olduğu düşünülmektedir.