IVF tedavisi gören hastalarda ilk geliş, oosit toplanma ve B-HCG günü CA-125 ve CA 19-9 düzeylerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BENGÜ MUTLU SÜTCÜOĞLU

Danışman: RECEP ONUR KARABACAK

Özet:

İn vitro fertilizasyon (IVF) ve embriyo transferi (ET) prosedürlerinde, son yıllarda yaşanan gelişmeler sayesinde; oosit toplanması, fertilizasyon ve embriyo oluşumu çoğu işlemde başarıya ulaşmakta ancak transfer olan embriyoların az bir kısmı implante olup klinik bir gebelik ve canlı doğum ile sonuçlanmaktadır. IVF ve ET prosedürleri sürecinde yaşanan bu başarısızlıklar, endometrial reseptivitenin etkilediği implantasyon problemlerine bağlanmaktadır. Reseptiviteyi öngörmede kullanılacak en uygun yöntem non-invaziv yöntemler olmalıdır. Bu yöntemler embriyo transeferinden önce klinisyene bilgi verebilmeli, siklusun devamı ya da total dondurma seçenekleri arasından tercih yapmada yardımcı olabilmelidir. Çalışmamız Şubat 2017 – Mart 2019 tarihleri arasında üremeye yardımcı tedavi merkezine başvurmuş ve menstruasyon gününde alınan rutin kan tetkikleri sırasında, yumurta toplanması (OPU) günü ve B-hCG kontrolü görüldüğü gün kanda CA-125 ve CA 19-9 değerleri görülen hasta grubu ile retrospektif klinik çalışma formatında gerçekleştirildi. Yapılan ultrasonografik incelemede fetal kalp atımı izlenen hastalar gebe olarak değerlendirilmiştir. Buna göre hastalar gebelik oluşan ve oluşmayan olarak iki gruba ayrılmıştır. 42 Serum CA-125 ve CA 19-9 düzeyleri hem menstruasyon günü, hem OPU günü hem de B-hCG kontrolü bakıldığı gün ölçülen hastaların CA-125 ve CA 19-9 artış oranları hesaplanarak; bu oranların gebelik sonuçları ile ilişkisi araştırıldı. Değerlendirme yapılırken normal dağılıma uyan veriler için ortalama ± standart sapma, normal dağılıma uymayan veriler için ortanca ile 25. ve 75. persentil değerleri kullanıldı, kategorik veriler ise yüzde (%) olarak verildi. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılması “Chi-Square Test” kullanılarak yapılmıştır. Bağımsız gruplar arasında normal dağılıma uymayan sayısal iki grup veri ve oranlarının karşılaştırılmasında ‘‘Mann Whitney U Test’’ ve normal dağılıma uyan sayısal bağımsız gruplar için ‘‘Student T Test’’ kullanılmıştır. Çalışmamızda her hastanın kendi içerisinde değerlendirmesi yapılarak, serum değerlerinin artış oranları hesaplanmıştır. Yapılan değerlendirmede CA-125 artış oranlarının menstruasyondan B-hCG kontrol gününe artış oranı gebelik prediksiyonu için istatistiksel olarak anlamlı saptanmıştır (p=0,01). CA-125’in menstruasyondan OPU gününe (p=0,15) ve OPU gününden B-hCG (p=0,006) gününe artış oranları kontrol edildiğinde istatistiksel anlamlı farkı yaratan aralığın OPU gününden B-hCG gününe olan artıştan kaynaklandığı izlenmiştir. Çalışmayı yapmaktaki temel amacımız olan serum değerlerinin ET’den önce gebelik prediksiyonunu sağlayıp sağlamadığının kontrolü olması nedeniyle gebe hastalardaki Mns-OPU CA-125 artış oranına bakılmıştır. Gebe hastalardaki CA-125 Mns-OPU artış oranının %40 olduğu saptanmıştır. CA-125 Mns-OPU artış oranı istatistiksel olarak anlamlı olmasa da OPU-hCG artış oranı gebelik 43 prediksiyonunda yüksek anlama sahip olduğundan bulduğumuz %40 değeri klinik olarak kullanılabilir gözükmektedir. Sonuç olarak bu çalışmada bulunan ve tekrarlayan çalışmalarca doğrulanması gereken: ‘‘Eğer CA-125’in Mns-OPU arasındaki artış % 40’ın altında ise ve bu değer gebe kalmamayı predikte ediyor ise bu vakaların embriyoları dondurulabilir; tam tersi olarak artış % 40’ın üzerinde ise taze siklus transferi yapılabilir.’’ hipotezini açığa çıkarmış olduk.