Diyabetik, normal, genç ve yaşlı gebelerde uterus kollajenleri ve damar yapısı


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Sena Kocaarslan

Danışman: ÇİĞDEM ELMAS

Özet:

Diyabet kan glukoz düzeyinin aşırı yükselmesi ile sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Gebelik ve diyabet birbirini olumsuz etkileyen olgulardır. Hücre, doku, organ ve sistemleri etkileyen bir bozulma süreci olan yaşlanma, biyokimyasal ve yapısal düzeyde birçok değişikliği içerir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte seyreden diyabet olgularında ise birçok organ ve sistemde dejenerasyonlar ortaya çıkmaktadır. Çalışmamızda oluşturulan deney modellerinde, gebelik, diyabet ve yaşlılıkta çeşitli değişimlere uğradığı bilinen uterusa ait kollajen içeriği ve damar yapılarında her üç olgunun birlikte oluşturacağı etkilerle, gelişebilecek histolojik değişimlerin ve hasarın, kollajen tip III, IV, VI ve alfa aktin primer belirteçleri kullanılarak immünohistokimyasal olarak karşılaştırmalı incelenmesi amaçlandı. Çalışmamızda 24 adet 2 aylık (genç), 24 adet 8 aylık (yaşlı) olmak üzere, toplam 48 adet Sprague Dawley cinsi dişi sıçan kullanıldı. Her grupta 6 şar adet sıçan olacak şekilde toplam 8 grup oluşturuldu. Diyabet grubundaki sıçanlara tek doz 50 mg/kg STZ nin intraperitonal enjeksiyonu ile deneysel diyabet oluşturuldu. Uygulamayı izleyen 2 aylık izleme sürecinden sonra diyabetli olduğu belirlenen deneklerde, gebelik oluşumu sağlandı. Gebeliğin 14. gününde tüm gruplara ait uteruslar çıkartıldı. İmmünohistokimyasal sonuçlar ışık mikroskobu düzeyinde değerlendirildi. Çalışmamızda diyabetli gruplarda tüm kollajen tiplerinde belirgin bir azalma gözlemlendi. Benzer şekilde gebe gruplarda da tüm kollajen tiplerinde azalma izlendi. Sözü edilen belirteçlerin yaşlı ve diyabet oluşturulmuş uterus dokularında ise ifadelenmelerinin en az olduğunu görüldü. Buna karşıt olarak alfa aktin immünreaktivitesi diyabet, gebe, hem diyabet hem gebe gruplarında kontrol grubuna karşıt giderek arttığı ilgiyi çekiyordu. Sonuç olarak; sözü edilen immünohistokimyasal bulgular doğrultusunda, uterus dokusunun diyabet ve yaşlılıktan olumsuz yönde etkilendiği ve bu konuda yapılacak ince yapı düzeyindeki çalışmaların kliniğe ışık tutacağı düşüncesindeyiz.