Gonartrozlu hastalarda propriosepsiyon kaybının değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: EMİN KÜRŞAD UYGUNOL

Danışman: JALE MERAY

Özet:

Bu çalışma gonartrozun propriosepsiyon üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla klinik ve radyolojik olarak ACR tanı kriterlerine göre gonartroz tanısı konulan hastalar ve sağlıklı gönüllüler ile yapıldı. İkincil sonuç ölçütleri olarak dominant ve nondominant dizlerde propriosepsiyon duyusu karşılaştırması ve gonartrozun radyolojik evresi ile propriosepsiyonun ilişkisini araştırmak amaçlandı. Çalışmaya, gonartroz tanısı konulan 34 hasta ile, bilinen semptomatik diz patolojisi bulunmayan 30 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Hasta grubunda her iki dizin radyolojik değerlendirmesi için Kellgren Lawrence evrelemesi kullanıldı. Propriosepsiyon ölçümü için kullanlacak yöntemin çalışma öncesi 9 sağlıklı gönüllü üzerinde yapılan ölçümlerle test-tekrar test güvenilirlik çalışması yapıldı. Her iki gruptaki katılımcılar lokomotor sistem ve nörolojik muayenelerini takiben propriosepsiyon duyusu değerlendirmesi için test edildi. Ölçüm için Cybex 770 Norm izokinetik dinamometresi kullanıldı. Eklem pozisyon hissini değerlendirmek üzere katılımcıların her iki dizinde pasif pozisyonlama sonrası aktif tekrar pozisyonlamayı içeren bir reproduksiyon metodu uygulandı. Her diz için 3 ölçümün ortalaması alınarak ortalama mutlak açısal hata (OMAH) değerleri hesaplandı. Veriler SPSS 15.0 programı ile analiz edildi. Sonuç olarak; gonartrozlu hastaların dizlerinde eklem pozisyon hissi sağlıklı gönüllülere kıyasla azalmıştır. Gonartrozlu hasta ve sağlıklı gönüllülerin grup içinde kendi dominant ve nondominant diz eklem pozisyon hissi arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Gonartrozlu hastalardan radyolojik K-L evresi yüksek olan hastalarda eklem pozisyon hissinde düşük evreli dizlere kıyasla daha fazla bozulma saptanmıştır. Ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Propriosepsiyon kaybı ile ilişkili periferik faktörler yanında santral adaptasyon mekanizmalarını inceleyen çalışmaların yapılması, patogenezin aydınlatılması ile propriosepsiyon kaybına yönelik yeni ve daha kapsamlı tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine yardımcı olabilir.