Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2015
Öğrenci: YUNUS EMRE TEKİNSOY
Danışman: MEHMET ŞAHİNGÖZ
Özet:Yirminci yüzyıl birçok alanda getirdiği yenilikler gibi savaşların muhtevâsı ve meydana geliş şekliyle ilgili de yeniliklere neden olmuştur. Bu dönemde daha önce iki ordunun karşılaşması şeklinde cereyân eden meydan savaşları, yerini siper savaşlarına bırakmıştır. Savaşın meydanlardan siperlere kayması ise savaşın süresini uzatmıştır. Süresi uzayan savaşların finanse edilmesi, asker, mühimmat ve yiyecek ihtiyacının karşılanması gibi zorunluluklar cephe gerisinden sağlanacak yardımların önemini artırmıştır. Bu şartlar içerisinde, ordunun ihtiyaçlarının giderilebilmesi ise cephe gerisindeki halkın kanaati, yani kamuoyu (efkâr-ı umûmi) ile yakından ilgilidir. Bu bakımdan cephe gerisindeki kitlelerin savaşı desteklemesi ya da ilgisiz kalması savaşın kaderini de belirleyen unsurlardan birisi hâline gelmiştir. Kitlelerin savaşı desteklemesi ise ikna edilmeleriyle yakından ilgilidir. Savaşan ordunun ihtiyaçlarının giderilmesi fedakârlığı zorunlu kılmaktadır. İkna edilememiş kitlelerin fedakârlık göstermesi beklenemeyeceğine göre, bunu sağlamak için ikna yöntemlerine başvurulmasını zorunlu hâle getirmiştir. Kitleleri ikna etme yöntemlerine ise propaganda denilmektedir. Birinci Dünya Savaşının hemen öncesinde gerçekleşen ve bu savaşın provası olarak kabul edilen Balkan Savaşları (1912-1913) Osmanlı Devleti açısından, karşısında ittifak oluşturmuş olan dört Balkan Devleti (Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ) ile yapılan muharebelerden ibaret değildir. Savaşın bir yönünü cephelerde gerçekleştirilen mücadele oluştururken, diğer yönünü cephe gerisinde orduyu desteklemek için yapılan çalışmalar oluşturmaktadır. Osmanlı kamuoyu savaşın başlama ihtimalinin ortaya çıkmasıyla birlikte orduyu açık bir şekilde desteklemiştir. Bu desteğin ilk göstergesi, Osmanlı Devletinin sınırları dâhilinde ve hâricinde, kitlelerin geniş katılımıyla gerçekleştirilen savaş lehindeki mitinglerdir. Verilen destek, mitinglerle sınırlı kalmamış, aynî ve nakdî yardımlar ile gönüllü olarak orduya katılımla kamuoyu, savaşı ve orduyu desteklemiştir. Kamuoyunun savaşa karşı böyle bir tutum geliştirmesinde ise propagandanın önemli bir rolü olmuştur. Basın kuruluşları aracılığıyla, halkın kanaatinin yönlendirilmesinde makaleler, hikâyeler, mektuplar, şiirler gibi yazılı unsurların yanında fotoğraf, resim ve karikatür gibi görsel unsurlar kullanılmıştır. Ayrıca dönemin siyasi kuruluşları ile özellikle Müdâfaa-i Milliye Cemiyeti örneğinde olduğu gibi sivil toplum kuruluşları halkın kanaatinin yönlendirilmesinde aktif rol üstlenmişlerdir. Meydanlarda gerçekleşen mitingler, camilerde vaazlar, salonlarda konferanslar gibi kitlelere karşı sözlü propaganda bu dönemde uygulanmıştır. Ancak Balkan Savaşları esnasında geniş kitleler tarafından ordu desteklenmesine rağmen, kamuoyunun bir kesiminde ise savaşa karşı ilgisizlik göze çarpmaktadır. Bu durum kamuoyunun kanaatinde propagandanın ne ölçüde başarıya ulaştığını göstermesi bakımından da önemlidir. Bu çalışma Balkan Savaşları esnasında Osmanlı kamuoyunun savaşa karşı olan tutumunu ortaya koyabilmek amacıyla hazırlanmıştır. Aynı zamanda, Osmanlı kamuoyunun savaşa karşı olan tutumu değerlendirilirken, bu tutumun nasıl yönlendirilmeye çalışıldığı incelenmiş, propaganda yöntemleri dönemin önemli yayın kuruluşları ve arşiv belgelerine göre ortaya konulmaya çalışılmıştır.