Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MÜRÜVVET ŞİŞMAN NARLI
Danışman: Esin Koç
Özet:
Prematürelerde İntraventriküler Kanama - Periventriküler Lökomalazinin Risk Faktörleri ve Klinik Özelliklerinin İncelenmesi ve Yeni Bir Belirteç Olan Nötrofil / Lenfosit Oranı ile İlişkisi Germinal matriks kanaması ve intraventriküler kanamalar (GMK-İVK) preterm bebeklerde, özellikle de aşırı preterm bebeklerde yaygın ve klinik olarak önemli bir problem olmaya devam etmektedir. Periventriküler lökomalazi (PVL), özellikle prematüre bebeklerde nörolojik morbiditenin önemli bir nedeni olup iskemik beyaz cevher hasarlanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Nötrofil / lenfosit oranı (NLO); sistemik inflamasyonun göstergesi olabilecek ve birçok hastalıkta prognoz ile ilişkilendirilen, yeni kullanılmaya başlanılan bir belirteçtir. Çalışmamıza, 2016-2020 yılları arasındaki beş yıllık süreçte GMK-İVK ve / veya PVL tanısı olan prematüre bebekler dahil edilmiş olup bebeklerin, prenatal, natal, postnatal faktörleri ve laboratuvar sonuçları değerlendirildi. Çalışmaya 132 prematüre dahil edilmiş olup, GMK-İVK'sı olan 106, PVL'si olan 61 bebek vardı. GMK-İVK sıklığı % 9,69 olup GMK-İVK ile doğum odasında entübasyon dışında prenatal, natal ve postnatal faktörler arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Ancak şiddetli GMK-İVK ile ilişkili faktörler incelendiğinde, Evre 3-4 GMK-İVK oranı, antenatal steroid tam doz alanlarda, APGAR 1. ve 5. dakika 7-10 arasında olanlarda, kan Na düzeyi normal olanlarda diğerlerine göre daha düşüktü. Regresyon analizinde Evre 3-4 GMK-İVK gelişimi üzerine antenatal steroid kullanımının, 1. ve 5. dakika APGAR skorlamasının, doğum odası entübasyon uygulamasının, kan Na düzeyinin anlamlı etkisi olduğu görüldü. Evre 3-4 GMK-İVK ile doğum odasında entübasyon veya CPR, invaziv mekanik ventilatör kullanımı, GİS perforasyonu, hipotansiyon, asidoz, kafein, ES, trombosit, TDP ve kriyopresipitat transfüzyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu. Regresyon analizinde Evre 3-4 GMK-İVK gelişimi üzerine hipotansiyon varlığının ve hipotansiyon zamanının 7 günden sonra olmasının, kan ve kan ürünleri transfüzyonunun anlamlı etkisi olduğu görüldü. Evre 3-4 GMK-İVK ile hidrosefali, şant takılma ve eksitus arasında anlamlı ilişki saptandı. PVL sıklığı %5,58 olarak görüldü. PVL ile hiperkarbi, hipokarbi, tekrarlayan ES transfüzyonu, nöbet ve nöbet geçirme zamanının ilk 24 saatte olması ve EEG sonucu anormal olanlar arasında anlamlı ilişki saptandı. Regresyon analizinde PVL gelişimi ile nöbet varlığının anlamlı ilişkisi olduğu görüldü. PVL ile operasyon arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu. PVL mortalite oranı %11,48'di. Çalışmamızda GMK-İVK ve PVL'li prematürelerde ilk tanı anında yaş grubuna göre alt sınırda bulunan HGB(g/dL), HCT(%), MCV(fL), MacroR(%) değerlerin 14. gününde anlamlı azaldığı ve MicroR(%) değerlerin anlamlı arttığı bulundu. Her iki durumda da yeni nesil TKS ile mikrositik eritrositlerin zaman içinde tespit edilmesi demir eksikliğinin erken tanı ve tedavisine imkan sağlayacaktır. Ayrıca GMK-İVK ve PVL'li prematürelerde zaman içinde LYMPH(10^3/uL), LYMPH(%), HFLC(10^3/uL), HFLC(%) değerlerinde artış olurken, NEUT(%) değerlerinde azalma olduğu görüldü. PVL'li bebeklerin aksine GMK-İVK'lı bebeklerde NLO'da zaman içinde anlamlı azalma bulundu. Hem GMK-İVK hem de PVL grubunda zaman içinde PLT(10^3/uL), PDW(fL), MPV(fL), PCT(%) değerlerindeki artışın, her iki grupta da ilk tanı anındaki trombosit düşüklüğünün kanama ve/veya hipoksiye katkısı olabileceği düşünülmüştür. Son olarak GMK-İVK grubunda tanı öncesi uzun bulunan PTZ (sn)'nin tanı sonrası kısaldığı ve INR'nin azaldığı bulunurken PVL grubunda tanı sonrası APTT değerinin kısaldığı bulunmuştur. GMK-İVK grubunda eksitus olanların 0 ve 14. gün NLO değeri eksitus olmayanlara göre daha yüksek bulundu. GMK-İVK'lı prematüre bebeklerde nöbet, hidrosefali ve şant ile NLO değerleri arasında anlamlı ilişki bulunmazken GMK-İVK grubunda eksitus olanları predikte etmede 0. gün NLO değeri için cut-off >2,41 alındığında %90 sensitivite, %74,19 spesifite elde edildi. NLO 14. gün değeri için cut-off >1 alındığında %100 sensitivite, %69,35 spesifite elde edildi. PVL grubunda eksitus olanların 14. gün NLO değeri eksitus olmayanlara göre daha yüksekti. PVL grubunda eksitus olanları predikte etmede 14. gün NLO değeri için cut-off >2,49 alındığında %100 sensitivite, %95,45 spesifite elde edildi. PVL'li prematüre bebeklerde nöbet ile NLO değerleri arasında anlamlı ilişki yoktu. Sonuç olarak, çalışmamız GMK-İVK, Evre 3-4 GMK-İVK ve PVL ile ilişkili risk faktörlerinin belirlenmesi, özellikle Evre 3-4 GMK-İVK ve PVL'nin önlenmesine yönelik yaklaşımlar için önemli bilgiler sağlayabilir. Uygun endikasyonla antenatal steroid kullanımını artırmak, mekanik ventilasyon gereksinimini azaltmak, hipotansiyon, asidoz ve kan serum Na düzeyindeki dalgalanmaları önlemek, gereksiz kan ve kan ürünleri transfüzyonundan kaçınmak özellikle Evre 3-4 GMK-İVK sıklığını azaltacaktır. Kan gazındaki PaCO2 düzensizliklerini önlemek, tekrarlayan ES transfüzyonlarından kaçınmak, nöbet, operasyon gibi PVL gelişimini artırabilecek durumlardan prematüreleri korumak PVL sıklığını azaltacaktır. Yeni nesil kan sayımı ve koagülasyon parametreleri erken tanı, tedavi ve mortaliteyi belirlemede fayda sağlayabilir. Özellikle NLO, GMK-İVK için prognostik bir belirteç olarak kullanılabilir, GMK-İVK ve PVL için de mortaliteyi tahminde kullanılabilecek bir parametre olabilir. GMK-İVK, şiddetli GMK-İVK ve PVL ile ilişkili risk faktörlerinin tanınması, özellikle GMK-İVK ve PVL'nin mortalite ve morbiditesinin azaltılmasına katkıda bulunacaktır. Anahtar Kelimeler: Prematüre, Germinal Matriks Kanaması ve İntraventriküler Kanamalar, Periventriküler Lökomalazi, Yeni Nesil Tam Kan Sayımı ve Koagülasyon Parametreleri, Nötrofil / Lenfosit Oranı