Çoklu dişeti çekilmelerinin tünel yöntemi ile tedavisinde subepitelyal bağ dokusu grefti ve de-epitelize edilmiş serbest dişeti grefti uygulanmalarının değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HIKMAT BAKHISHOV

Danışman: Burcu Özdemir

Özet:

Çalışmamızın amacı Miller sınıf I ve II çoklu dişeti çekilmelerinin tedavisinde tünel

tekniği (TT) ile bağ dokusu grefti (BDG) ve de-epitelize edilmiş serbest dişeti greftinin

(De-epSDG) klinik etkinliklerinin değerlendirilmesiydi. Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği

Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı Kliniğine dişeti çekilmesine bağlı estetik ve

hassasiyet şikayetleriyle başvuran 38 hasta (ortalama 41,18 ± 10,7 yaş. ) çalışmamıza dahil

edildi. Çoklu dişeti çekilme bölgeleri 19 hastada BDG+TT, 19 hastada ise De-epSDG+TT

ile tedavi edildi. Operasyon öncesinde ve tedaviden 6 ay sonra plak indeksi (Pİ), gingival

indeks, sondlamada kanama, cep derinliği, klinik ataşman seviyesi, çekilme derinliği,

çekilme genişliği, keratinize doku yüksekliği, dişeti kalınlığı verileri; ameliyat sırasında ise

operasyon süresi, palatinal kalınlık, greft boyutları kaydedildi. Operasyonda greftlerden

alınan örnekler histopatolojik ve histomorfometrik olarak incelendi. Cerrahi sonrası

kanama, ağrı, rahatsızlık, hassasiyet ve kullanılan ağrı kesici miktarı kaydedildi. Tüm

veriler istatistik olarak değerlendirildi. Her iki grupta da tüm periodontal parametrelerin 6

ay sonunda iyileştiği görüldü (p<0,05). BDG+TT grubunda 6 ay sonunda daha fazla

çekilme derinliği azalışı görüldü (p<0,05). Kök yüzeyi kapanma (KYK) %’sinin DeepSDG+

TT grubunda (87,28 ± 21,71), BDG+TT grubundan (78,09 ± 23,31) daha fazla

olduğu, ancak farkın istatistik olarak anlamlı olmadığı bulundu. De-epSDG+TT grubunda

6 ay sonunda elde edilen tam KYK% oranının (%71,4), BDG+TT grubundan (%48,8)

istatistik olarak yüksek olduğu görüldü (p<0,05). De-epSDG grubunda hiposelüleritenin,

BDG grubunda ise hiperselüleritenin daha fazla olduğu saptandı (p<0,05). Gruplardan

bağımsız, greft selüleritesi ile kullanılan ağrı kesici miktarı arasında anlamlı korelasyon

olduğu görüldü (p<0,05). Verilerimiz araştırma limitlerimiz dahilinde, her iki yönteminde

Miller sınıf I ve II çoklu dişeti çekilmelerinin tedavisinde başarılı olduğunu; DeepSDG+

TT ile daha fazla tam KYK elde edilebileceğini gösterdi.

Anahtar Kelimeler : Çoklu dişeti çekilmeleri, Tünel tekniği, bağ dokusu grefti, DeepSDG