KRONİK BÖBREK HASTALIĞINDA ATEROGENEZİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN PLAZMA ÜROTENSİN‐II DÜZEYLERİ İLE İLİŞKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: CEYLA KONCA

Danışman: ÜLVER DERİCİ

Özet:

Bu çalışmada aterogenezi etkileyen geleneksel ve kronik böbrek hastalığına özgü risk faktörlerinin ve bu risk faktörleri üzerinde etkili olabilecek ADMA, homosistein, CRP’nin, plazma ürotensin‐II düzeyleri ile ilişkisini araştırdık. Karotis intima media kalınlığını aterosklerozun göstergesi olarak alıp; otuz adet evre‐3, 33 adet evre‐4, 46 adet evre‐5 olmak üzere toplam 109 kronik böbrek hastasında ve 35 sağlıklı kontrolde karotis intima media kalınlığını, ürotensin‐II, ADMA, homosistein ve CRP düzeylerini değerlendirdik. Nonparametrik risk faktörlerinin frekans değerlerini araştırdık ve parametrik risk faktörlerinin ölçümlerini yaptık. Bulgularımıza göre karotis intima media kalınlığı, evre‐4 ve evre‐5’te, evre‐3 ve kontrol grubuna; evre‐5’te evre‐4’e göre önemli ölçüde artmıştı. Ürotensin‐II düzeyleri evre‐3 ve evre‐5’te kontrol grubuna göre düşük bulundu. Kontrol grubuna göre homosistein düzeyleri bütün evrelerde, CRP evre‐5’te, ADMA ise evre‐4’te yüksekti. Ürotensin‐II, CRP, ADMA ve homosistein ile KİMK arasında anlamlı korelasyon izlenmedi. Evre‐5’te hiperlipidemisi olan hastaların karotis intima‐media kalınlığı olmayanlara göre yüksek; kardiyovasküler olay öyküsü olanların ürotensin‐II düzeyleri olmayanlara göre düşük bulundu. Evre‐5 hastaların fosfor ve kalsiyum fosfor çarpımı ile ADMA ve CRP düzeyleri arasında; trigliserid düzeyleri ile karotis intima media kalınlığı ve ürotensin‐II düzeyleri arasında, hemoglobin düzeyleri ile ürotensin‐II ve CRP arasında korelasyon bulundu. Sonuç olarak, böbrek fonksiyon bozukluğunda karotis intima media kalınlıkları ile ADMA, CRP ve homosistein düzeyleri artış, U‐II düzeyleri ise düşüş göstermektedir. Bu düşüşe paralel artmış KVO öyküsü, U‐II’nin bu hasta grubunda KVO’ larda koruyucu bir etkisi olduğunu düşündürebilir. Diyalize giren hastalarda anemi, CRP artışı, düşük VKİ ve albümin, kalsiyum fosfor metabolizması bozuklukları gibi faktörlerin varlığı, artan KV riske üremiyle inflamasyonun birlikte zemin hazırladığını düşündürmektedir.