Danişmendli-Haçlı münasebetleri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: EMRAH CANATAN

Danışman: GÜRAY KIRPIK

Özet:

Türk tarihinin en ağır vatan savunmalarından biri Haçlılar karşısında verilmiş; ancak Danişmendliler'in bu vatan savunmasındaki önemi üzerinde yeterince durulmamıştır. Araştırmada hem Danişmendlilerin kim olduğu, hem de Selçukluların çağrısı üzerine aradaki anlaşmazlıkları bir tarafa bırakıp vatan savunmasına verdiği destek ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Türkler, anavatanları olan Orta Asya'dan farklı zamanlarda sayısız göçler yapmıştır. Bu akınların bir safhasını oluşturan Anadolu muhaceretinde Türklerin amacı, Anadolu'yu yağmalamak değil; bu toprakları kendilerine vatan yapmaktır. XII. asırdan itibaren Avrupa kaynaklarında Anadolu'nun Türkiya olarak geçmesi, Anadolu'nun artık bir Türk yurdu olduğunun en önemli göstergesidir. Haçlı Seferleri, XI. yüzyılın sonlarında, Avrupa'nın Kudüs'ü kurtarma sloganıyla Türkleri Anadolu'dan atmak ve bütün yakın doğuyu ele geçirmek için başlattığı siyasi amaçlı askeri seferler bütünüdür. Haçlıların 1096'da başlayan Anadolu yürüyüşü, 10 Mart 1098 Urfa Haçlı Kontluğu'nun kuruluşu ile devam etmiştir. Haçlılar 20 Ekim 1097'de Antakya önlerine gelmiştir. 7 aylık direnme sonunda bir ihanetle 1098 yılında Antakya Haçlıların eline geçmiştir. Haçlıların yolculuğu, yola çıktıktan üç yıl sonra, 15 Temmuz 1099'da Kudüs'ün zaptı ile son bulmuştur. Danişmendlilerin Haçlılarla karşılaşması, ilk kez 1 Temmuz 1097'de Eskişehir savaşında olmuştur. Kılıç Arslan, Haçlı seli karşısında, Danişmendli Gümüştekin ile Kayseri Selçuklu Beyi Hasan Bey'i yardımına çağırmıştır. Bu savaştan sonra yıllarca devam eden Haçlı saldırılarında Danişmendli beyleri Haçlılarla defalarca karşı karşıya gelir. Anadolu topraklarının savunulmasında her zaman yer alan Danişmendliler, özellikle 1101 yılı Haçlı ordularına karşı yapılan mücadelelerde Danişmendli Beyi Gümüş Tekin'in idaresinde büyük bir rol oynamıştır. Batılılar için tam bir hezimetle sonuçlanan 1101 yılındaki Haçlı hareketi, bütün Haçlı Seferleri dönemini etkileyen büyük bir öneme sahiptir. Emir Gazi'nin 1131'de çıktığı Çukurova seferi sonunda, Ermeni hâkimi I. Leon haraç vermeyi kabul etmiştir. Emir Gazi'nin Haçlılar ve Ermeniler karşısında kazandığı zaferler, Türk-İslam dünyasında takdirle karşılanmıştır. Melik Muhammed, 1139'da Çukurova'ya sefer düzenleyip Feke ve Gabon gibi bazı kaleleri ele geçirmişti. Selçuklu Sultanı ile Danişmendli Yağıbasan, Ermeni prensinin Türkiye Selçuklu Devleti'ne de saldırılarda bulunması üzerine, harekete geçer; fakat Toros'un itaatini bildirmesi ile savaşılmadan geri dönülür. II. Haçlı Seferi esnasında, Urfa Haçlı Kontu II. Joscelin'in Türkler tarafından esir alınmasından sonra, Aynüddevle ile Artuklu Kara Arslan, Haçlılara ve Ermenilere karşı birlikte harekete geçmiştir. Adıyaman, Palu, Kâhta ve Gerger ele geçirilmiş ve pek çok esir alınmıştır (1151). Danişmendliler, Haçlılara ve Ermenilere karşı verdikleri bu mücadele ile Anadolu'nun Türk vatanı haline gelmesinde tarihi bir rol oynamıştır.