Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İngiliz Dili Eğitimi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: TUBA DEMİR GENÇER
Danışman: Bena Gül Peker
Özet:
1986 yılında, Horwitz, Horwitz ve Cope’un, yabancı dil kaygısı kavramını ayrı bir değişken olarak tanımlamasıyla birlikte; bu konu, birçok araştırmacının dikkatini çekmiştir. Konuşma kaygısı ve sinir dili programlaması (NLP) temelli aktivitelerin geliştirilmesi üzerine olan bu tezde; NLP temelli etkinliklerin bir üniversite evreninde, öğrenenlerin konuşma kaygısına bir etkisi olup olmadığı araştırılmıştır. Bir devlet üniversitesinin yabancı diller okulunda 55 katılımcı ile gerçekleştirilen bu çalışmada, iki araştırma sorusuna cevap aranmıştır: bir devlet üniversitesi evrenindeki katılımcıların konuşma kaygısının tanımlanıp ve kaygı düzeylerinin belirlenmesi ile NLP temelli aktivitelerin katımcıların konuşma kaygısı üzerine etkisi olup olmadığının araştırılması. Bu amaçlarla, katılımcılara öncelikle öntest uygulanarak konuşma kaygıları ve seviyeleri belirlenmiştir. Sonra, yedi hafta boyunca NLP temelli etkinliklerle katılımcılara uygulama yapılmış ve her bir uygulama sonunda, katılımcılardan aktiviteler hakkında yazılı görüşleri toplanmıştır. Son olarak, katılımcılarda uygulama sonrası bir etki olup olmadığını gözlemlemek için, katılımcılara son-test uygulanmıştır. Bu çalışmanın verilerini, uygulama sonrası toplanan yazılı görüş formları ve uyarlanmasının Saltan tarafından yapılıp Horwitz, Horwitz ve Cope tarafından geliştirilen ölçeğin uygulanmasıyla toplanan veriler oluşturmaktadır. Bu ölçek, bu çalışmada hem ön-test hem de son-test olarak uygulanmıştır. Toplanan veriler hem SPSS ve AMOS programlarını kullanarak istatistiksel olarak, hem de NVIVO programını kullanarak içerik açısından analiz edilmiştir. Bulgular katılımcıların uygulama öncesi orta seviyede konuşma kaygısı yaşadığını göstermiştir. Ancak, NLP temelli etkinliklerin katılımcılara uygulanmasından ve katılımcıların bu aktiviteler hakkında bilgilendirilmesinden sonra, konuşma kaygılarında azalma olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, bu çalışmadaki bulgular, dil öğrenenlerin yaşadığı önemli zorluklardan birisi olan konuşma kaygısının, NLP temelli etkinliklerle azaltılabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, bu çalışmada olumsuz iç ses konuşma kaygısı nedeni olarak katılımcılar tarafından oldukça fazla vurgulanmıştır ve bireysel kaynaklı sebepler “benlikten kaynaklanan sebepler (self-inflicted)” olarak ilk kez farklı olarak bu çalışmada isimlendirilmiştir. Son olarak, çalışmanın bulguları öğrenenler, öğretmenler, müfradat düzenleme komite üyeleri ve araştırmacılar için yeni öneriler sunmuştur.
Anahtar Kelimeler : Dil Kaygısı, Konuşma Kaygısı, Sinir Dili Programlaması (NLP),
Benlikten Kaynaklanan Etmenler, Negatif İç Ses