Doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve Türkiye açısından değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Aytaç Gökmen

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi başlıklı bu çalışma uluslararası işletmecilik ve uluslararası işletmeler, çok uluslu işletmeler, işletmelerin uluslararasılaşma süreçleri, DYS yatırımları, yabancı sermaye yatırımlarının türleri ve de DYS yatırımları ve Türkiye konularını içermektedir. Çalışmanın birinci bölümünde küreselleşen dünyada uluslararası işletmeler ve uluslararası işletmecilik kuramı, uluslararası işletmeciliğin tanımlanması ve ilgili kavramlar, uluslararası işletmecilik faaliyetlerini yönlendiren birimler ve etkileyen faktörler ve uluslararası işletmeciliğin katkıda bulunan etkenler incelenmiştir. Bunlara ek olarak, işletmelerin uluslararasılaşma nedenleri ve işletmelerin uluslararasılaşma sürecinde karşılaşabilecekleri risklerden kültürel risk, politik risk, finansal risk ve ticari risk kavramları tanımlanmış ve üzerinde durulmuştur. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın birinci kısmı daha çok uluslararası işletmecilik ve uluslararası işletmeciliğin tanımlanması için gerekli diğer unsurlara ayrılmıştır. Bunun nedeni ise, küreselleşmenin geri dönülmez bir biçimde devam ettiği ve milli sınırların artık yavaş yavaş anlamını yitirmeye başladığı bir dünyada uluslararası işletmecilik faaliyetlerinin çok önemli bir hale gelmesi, ülkeleri ve bölgeleri ekonomik, finansal, sosyal ve kültürel olarak ciddi biçimde etkilemesidir. Ayrıca bu bölümde, konunun önemi itibarı ile uluslararası işletmeciliğin temel öğelerinden olan ÇUİŞ kavramı üzeride durulmuş ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü işletmelerin uluslararasılaşma süreçleri ve doğrudan yabancı sermaye teorisi üzerine kurulmuştur. Bu çerçevede, işletmelerin uluslararasılaşma modelleri, doğrudan yabancı yatırım modeli, aşama modeli ve şebeke ağı modeli üzerinde durulmuştur. İşletmelerin uluslararasılaşma modellerine bakıldığında ise, uluslararasılaşma sürecinin ilkin ihracatla başladığı ve DYS yatırımlarının son aşamalarda gerçekleştiği ifade edilmektedir. Ardından, doğrudan yabancı sermaye kuramının açıklanmasında ise DYS yatırımlarını teşvik eden nedenler, DYS yatırımlarının olumlu ve olumsuz yönleri ve bunların hem ev sahibi hem de ana ülke açısından değerlendirilmesi, DYS yatırımları ve devlet politikaları üzerinde durulmuştur. Sonrasında da, DYS yatırımlarının türleri olan uluslararası iş ortaklıkları, birleşme ve devralmalar, sıfırdan işletme kurulması, anahtar teslim projeler, yönetim sözleşmeleri ve portföy yatırımları üzerinde durulmuş ve dünyada DYS yatırımları, etkiler ve beklentilere değinilerek ikinci bölüm sonuçlandırılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümü ise DYS yatırımları ve Türkiye, gelişmeler ve olası etkiler üzerine odaklanmıştır. Son bölümde Türkiye'de yabancı sermaye yatırımlarının gelişim süreci, girişi ve etkileri 1950 1980 ithal ikameci dönem, 1980 2000 liberal ekonomik politikaların uygulamaya konulması, tamamen dışa açılma ve 2000'ler sonrası DYS yatırımları ve ekonomik etkileri olarak incelenmiştir. Türkiye'de önemli miktarda DYS girişi 2000'ler sonrası olmuştur ve önemli derece DYS hacmi en çok özelleştirmenin yapıldığı 2004 2010 arası dönemde giriş yapmıştır. Özellikle 1980 2010 döneminin kamu web sayfalarından sağlanan verilere göre, DYS girişi ve GSYİH, ticaret hacmi ve açığı, iç borç dış borç stoku ve cari işlemler dengesi ile kıyaslamaya gidildiğinde girişi yapan DYS'nin yeterli olamadığı, kaynak açığını kapatamadığı ve de DYS girişinin ekonomik gelişime yeterince olumlu etkisinin olmadığı anlaşılmıştır. Buna ek olarak, üçüncü bölümün son kısmında yer verilen ekonometrik analizde bu yorumları destekler niteliktedir. Yapılan ve 1992:Q1-2007:Q3 dönemini kapsayan ekonometrik analize göre, Türkiye'de DYS girişinin ve GSYİH değişimi, yani ekonomik gelişme üzerinde olumlu bir etkisi olmadığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle, Türkiye'de DYS ve özelleştirme politikalarını gözden geçirilmesi ve ülkemiz kazanımları doğrultusunda değiştirilmesi daha olumlu sonuçlar verebilecektir.