Otojen ve reaktif obsesif kompulsif bozukluk hastalarında bilişsel işlevlerin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: HATİCE AYÇA KALOĞLU

Danışman: NEVZAT YÜKSEL

Özet:

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) heterojen doğaya sahip bir bozukluktur. OKB' nin daha homojen alt tiplerinin tanımlanması etkin tedavi ve etyolojik teorilerin daha iyi anlaşılmasında aydınlatıcı bir role sahip olabilir. Yakın zamanda Lee ve Kwon isimli iki araştırmacı obsesyonları bilişsel gelişim dizgelerine göre sınıflandırmıştır.Bu modele göre obsesyonlar otojen ve reaktif obsesyonlar olmak üzere iki alt grupta incelenmiştir. Otojen ve reaktif obsesyon ayırımı, bilişsel açıdan farklı bir gelişim dizgesine sahip olmaları, farklı uyaranlarla tetiklenmeleri, farklı içeriklere sahip olmaları, farklı nötralizasyon ve kontrol stratejileri ile ilişkili olmaları açısından homojen bir alt tiplendirme fırsatı sunmaktadır. Otojen obsesyonlar tanımlanabilir bir uyaran olmadan aniden zihne gelme eğiliminde olan ve ego-distonik nitelikteki saldırganlık, cinsel ve dini dü- şünceler veya dürtüler olarak tanımlanabilir. Diğer taraftan reaktif obsesyonlar tanımlanabilir bir dış uyaran tarafından tetiklenen ve nispeten daha gerçekçi ve daha az benliğe yabancı olarak algılanan bulaşma, kuşku, simetriyle ilgili düşüncelerdir. Mevcut literatür bilgisine göre, OKB hastalarında başlıca yürütücü işlevlerde olmak üzere dikkat, hafıza, görsel mekânsal işlevlerde sağlıklı kontrollere göre bozulmalar saptanmıştır; ancak hastalardaki nöropsikolojik işlev bozuklukları nörogörüntü- leme çalışmalarında olduğu gibi tutarlı bir biçimde gösterilememiştir. Bu durum, mevcut çalışmaların pek çoğunda OKB' nin heterojen bir grup olarak ele alınmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu çalışmada, 67 OKB hastası otojen ve reaktif alt gruplara ayrılmış ve gruplar arasında bilişsel işlevler açısından fark olup olmadığı incelenmiştir. Depresyonu ve di- ğer majör ruhsal hastalığı olan hastalar çalışmadan dışlanmıştır. Çalışmaya alınan 32 otojen 35 reaktif OKB hastasına dikkat, sözel ve sözel olmayan bellek, görsel-mekansal beceriler ve yürütücü işlevleri değerlendirmek üzere hazırlanmış nöropsikolojik batarya uygulanmıştır. Hasta gruplarına, Rey işitsel sözel öğrenme testi, Wısconcin kart eşleme testi, Stroop testi, kontrollü kelime çağrışım testi ve saat çizme testleri uygulanmıştır. Yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni hal ve kullanılan ilaçlar açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Sonuçta, otojen OKB hastalarının BDE puanları, reaktif OKB hastalarından anlamlı olarak yüksek saptanmıştır. Bu sonuç, otojen OKB hastalarının daha depresif olduğunu öne süren önceki literatür verisiyle uyumludur. Reaktif OKB hastalarının yakın bellek, bozucu etki altında serbest hatırlama ve öğrenmeyi gösteren Rey 6(Kelime listesi B) alt test puanlarının otojen gruptan daha düşük olduğu saptanmıştır. Ayrıca otojen ve reaktif gruplar arasında,OKB şiddetindeki artmanın yürütücü işlevleri değerlendiren farklı testlerdeki bozulmayla korele olduğu sonucuna varılmıştır. Daha özgül nöropsikolojik testlerle, daha geniş örneklem gruplarında yapılacak araştırmalara ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.