Merkezimizde renal transplantasyon tanısı ile takip edilen hastalarda sitomegalovirüs enfeksiyonu için profilaksi/preemptif yöntemlerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: CENGİZ KARAÇİN

Danışman: GALİP GÜZ

Özet:

Doku ve organ nakillerinde etkili bir immunosüpresyon yapılmazsa doku reddi sorunu karşımıza çıkmaktadır. Etkili immunosüpresyon da fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olmaktadır. Bu fırsatçı enfeksiyonlardan biri CMV dir. CMV enfeksiyonu veya reaktivasyonu SOT alıcılarında % 75 lere varan oranda görülebilmektedir. CMV enfeksiyonun allogreft üzerinde direk ve indirek etkileri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle genel olarak SOT hastalarından CMV enfeksiyonu açısından yüksek ve orta risk grubunda bulunanlara, profilaktik tedavi uygulanmaktaydı. Yıllar içinde CMV viral replikasyonunu hızlı ve doğru bir şekilde ortaya koyan CMV PCR tanı yönteminin kullanılmaya başlanmasıyla, preemptif izlem yöntemi gündeme gelmiştir. Çalışmamızda CMV yönetim stratejilerinden preemptif izlemin, en az profilaktik tedavi yöntemi kadar etkili olduğunu ortaya koymak ve maliyet etkinlik açısından daha uygun olduğunu göstermek amaçlanmıştır. Bu çalışmada 01.01.2010 ile 01.01.2015 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji bölümünde böbrek nakli tanısıyla takip ve tedavi edilen hastalar, CMV yönetim stratejileri, CMV enfeksiyonu ve bunun böbrek fonksiyonu üzerine etkisi açısından geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Hastalar preemptif izlenenler ve profilaktik tedavi alanlar olarak iki ayrı grupta değerlendirilmiştir. Bu iki gruptaki hastaların dosya ve bilgisayar kayıtlarından demografik özellikleri, KBY nedenleri, hemodiyaliz ve/veya periton diyalizi uygulamaları, almış oldukları immunosüpresif tedavileri,CMV IgG, IgM , CMV PCR, BUN, Kreatinin, GFR değerlendirmesi ve ortalama maliyetler araştırılmıştır. Preemptif izlenen 28 hastanın 2 sinde, profilaktik tedavi alan 43 hastanın 7 sinde CMV enfeksiyonu oluşmuş olup, iki grup arasında CMV enfeksiyonu oluşumu açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p=0,467). CMV enfeksiyonu gelişen tüm hastaların, CMV enfeksiyonu öncesi BUN, Kreatinin ve GFR ortalama değerleri sırasıyla 29,89(±16,34)mg/dL, 1,61(±0,85) mg/dL, 48,72(±28,23)mL/dk/1,73m² iken; enfeksiyon sonrası BUN, Kreatinin ve GFR ortalama değerleri sırasıyla 35,77(±15,90)mg/dL, 1,80(±0,91)mg/dL, 47,11(±23,73)mL/dk/1,73m² olarak hesaplanmıştır. CMV enfeksiyonu öncesi/sonrası BUN, Kreatinin, GFR ortalama değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir (sırasıyla p=0,260/p=0,202/0,680). Benzer şekilde preemptif izlem ve profilaktik tedavi gruplarında da CMV enfeksiyonu öncesi/sonrası BUN, Kreatinin, GFR ortalama değerleri karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmemiştir (preemptif izlenen grup için sırasıyla p=0,381/0,473/0,258, profilaktik tedavi alan grup için sırasıyla p=0,566/0,658/0,779) Preemptif izlenen hastaların aylık ortalama tedavi maliyeti 91,18(±33,10) TL, profilaktik tedavi alan hastaların ise 64,45(±25,43) TL olarak hesaplanmıştır. Preemptif izlenen hastaların aylık ortalama maliyeti, profilaktik tedavi alanlara göre istatistiksel olarak anlamlı biçimde düşük bulunmuştur (p=0,017) Çalışmamız preemptif izlem yönteminin en az profilaktik tedavi yöntemi kadar etkin ve maliyet açısından daha avantajlı olduğunu göstermiştir.