Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Oktay Sözer
Danışman: VEDAT BULUT
Özet:Böbrek Transplantasyonu yapılan hastalardaki en büyük engel, nakil sonrası böbrek fonksiyonlarının izlenmesi için spesifik bir biyobelirtecin olmamasıdır. Mevcut altın standart biyopsi örneklerinin histolojik incelenmesidir. Greft fonksiyonunu izlemek için rutin olarak serum kreatinin (Cr), tahmini glomerüler filtrasyon hızı (eGFR) ve/veya proteinüri gibi ilave belirteçler kullanılır. Ancak, mevcut yöntemler ya etkisiz, hatalı ya da invaziftir ve sonuçların tahmininde kısıtlamalardan etkilenmektedir. Mikro RNA lar (miRNA) yaklaşık 19-25 nükleotid uzunluğunda kodlanmayan RNA lardır. miRNA lar, genleri posttranskripsiyonel seviyede düzenleyerek birçok hücresel işlevde görev yapmalarının yanı sıra DNA ve protein biyosentezi ve aktivitesinde; hücre regülasyonu ve patogenezde temel bir rol oynarlar. Günümüzde miRNA'lar üzerinde, böbrek naklinde, iskemi-reperfüzyon yaralanmalarında, hümoral rejeksiyon ve viral enfeksiyon gibi durumlarda tanısal, prognostik belirteç ve potansiyel terapötik hedef olarak çalışılmaktadır. Gelecekte böbrek allogreft alıcılarının izlenmesinin, biyolojik sıvılardan yapılacak genom çapında miRNA profillemesi ile mümkün olacağı düşünülmektedir. Bu doğrultuda, miRNA çalışmalarının organ naklindeki önemi daha da artmaktadır. Daha önce yapılan çalışmalarda bazı miRNA ların böbrek nakli sonrası oluşan rejeksiyonlarda biyobelirteç olma potansiyeli bulunduğu belirtilmiştir. Bu çalışmada, 100 böbrek nakli yapılmış hastada [%50 si rejeksiyon olan hasta (n=50) ve %50 si rejeksiyonu olmayan hasta (n=50) ] börek rejeksiyonu ile ilişkili 9 miRNA (hsa-miR-32-5p / hsa-miR-142-5p / hsa-miR-146a-5p / hsa-miR-150-5p / hsa-miR-181a-2-3p / hsa-miR-181b-5p / hsa-miR-192-5p / hsa-miR- 210-3p and kontrol miRNA small nucleolar RNA , C/D box61) analiz edilmiştir. Çalışmalar serum örneklerinde belirleme ve kantitasyon için Gerçek Zamanlı PCR metodu kullanılarak yapılmıştır. Çalışmamızın sonucunda rejeksiyonu olan hasta grubunda mir- 142-5p ve miR-192-5p ifadelerinde belirgin farklılıklar gözlemlenmiştir.