Tek taraflı molar distalizasyonu için geliştirilen mini-vida destekli yeni bir yöntemin dişsel ve iskeletsel etkilerinin incelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: ABDULKERİM BUĞRA

Danışman: SEVİL AKKAYA

Özet:

Bu çalışma tek taraflı molar distalizasyonu için geliştirilen mini-vida destekli yeni bir yöntemin dişsel ve iskeletsel etkilerinin incelenmesi amacıyla yapıldı. Çalışmaya tek taraflı sınıf II molar ilişkiye sahip kronolojik yaş ortalaması 15.14 yıl olan 17 birey dahil edildi. Büyüme ve gelişimin etkilerini mekaniğin etkilerinden ayırt etmek amacı ile aynı kriterlere sahip kronolojik yaş ortalaması 15.17 yıl olan 17 bireyden kontrol grubu oluşturuldu. Uygulama grubunda ortalama distalizasyon süresi 5.28 ay, kontrol grubunda ortalama takip süresi 6.63 aydır. Çalışmamızda 1.6 mm çapında 8 mm uzunluğunda mini-vida vestibülden kanin ile birinci premolar arası interradiküler aralığa serbest dişeti ile yapışık dişeti birleşim seviyesinden (kret tepesinden yaklaşık 6-7 mm yukarı) kemiğe 90 derecelik açı ile yerleştirildi. 17x25? paslanmaz çelik tel kuvvet uygulama noktası yaklaşık olarak molar dişin direnç merkezinden geçecek şekilde büküm verilerek; açık coil spring yardımı ile 230 gr kuvvet uygulanarak distalizasyon gerçekleştirildi . Tedavi başında ve distalizasyon sonunda alınan lateral sefalometrik, postero-anterior filmler ve ortodontik modeller üzerinde yapılan ölçümler değerlendirildi. Grup içi farkların eşleştirilmiş t-testi, gruplar arası farkların önem kontrolü bağımsız örneklem t-testi ile yapıldı. Üst birinci molar dişte elde edilen 5.09±1.38 mm distalizasyonun 7.88±3.02 derecelik distal devrilme ve 7.29±2.230 derecelik distopalatal rotasyon ile gerçekleştiği belirlenirken, üst İkinci molar dişte 3.91±1.41 mm distalizasyon, 7.71±2.49 derecelik distal devrilme ve 4.65±2.58 derecelik distopalatal rotasyon meydana gelmiştir. Molar dişte meydana gelen etkinin de premolar ve kanin dişlerde interseptal lifler sayesinde azalarak devam ettiği gözlenmiştir. Çalışmada bio-istatistiksel olarak önemli düzeyde iskeletsel etki görülmemiştir. Klinik olarak bu yöntemin molar distalizasyonunda kullanılabilir etkili bir yöntem olduğu saptanmıştır.