Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2011
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Tünay Efetürk
Danışman: HALDUN GÜNER
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:Endometrial örnekleme jinekoloji kliniklerinde en sık yapılan girişimlerden birisidir. Histopatolojik tanı elde etmek amacıyla yapıldığı gibi terapötik amaçlarla da yapılmaktadır. Endikasyonu ne olursa olsun, temel hedef hastaların endometrial patolojilere göre triajının sağlanması ve her hastaya özgü uygun tedavi ve takip şemasını oluşturmaktır. Bu çalışmanın amacı farklı klinik tablolarla başvuran, farklı yaş gruplarındaki kadınlara yapılan endometrial örnekleme tiplerinin histopatolojik sonuçlarını sunmak ve bu sonuçları yaş gruplarına, semptomatik olup olmadıklarına ve TvUSG endometrial kalınlıklarına göre karşılaştırmaktır. Mayıs 2006 ile Mayıs 2011 yılları arasında endometriumu örnekelen hastaların demografik verileri, başvuru şekilleri yapılan işlemler ve elde edilen histopatolojik sonuçlar retrospektif olarak analiz edilmiştir. İncelenen 1646 hastada, 1217 si premenopozaldi. Premenopozal hastalar arasında en sık görülen endometrial patoloji endometrial polipti (%33.3). Dokuz premenopozal hastada endometrial karsinom saptanmıştır (%0.7). Bu hastaların endometrial kalınlıkları benign sonuçlar elde eden hastalara gore daha kalındı (p=0.001). Premenopozal kadınlarda, endometrial premalign ve malign lezyonları saptama ultrasonografik endometrium sınır değeri %51.8 sensitivite ve %40 spesifite ile 10.05mm olarak saptanmıştır. Endometrial kanser için risk faktörü taşıyanlar, persistan anormal uterin kanaması olanlar ve medikal tedaviye yanıt göstermeyen hastalar haricinde, 42.5 yaşın üzerindeki premenopozal kadınlarda endometrial örnekleme yapılması önerilebilir. Premenopozal hastalarda endometrial karsinom gelişme riski antilipidemik ajanların, oral antidiabetik ve insulin kullanımıyla anlamlı ölçüde azamaktadır. Incelenen postmenopozal kadınlarda endometrial atrofi görülme sıklığı %23.1, malignite sıklığı ise %9.8 di. Hiperplazi ve kanser tanısaı alan hastaların çoğu başvuru sırasında semptomatikti. Endometrial karsinomu saptanan hastaların transvajinal ultrasonografiyle ölçülen endometrium kalınlıkları, benign sonuçlar elde eden hastalara göre daha kalındı (p=0.001). Malignite sıklığının arttığı sınır endometrial kalınlık değeri ise 7.05mm olarak saptanmıştır. Endometrial hiperplazi ve karsinomun, premenopozal ve postmenopozal hastalarda görülme riskini belirleyecek, hastanın bireysel özelliklerini ve ultrasonografik görüntüsünü kombine edebilen bir risk modelinin oluşturulması gerekmektedir.