Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FATMA ZOR
Danışman: SEDAT ÇETİNER
Özet:Gömülü 3. molar cerrahisi oral cerrahide en sık yapılan girişimdir ve sonrasında en sık görülen komplikasyonlar ağrı ve ödemdir. Bunun dışında az da olsa vücut ısısının yükselmesi de söz konusu olabilmektedir. Gömülü 3. molar cerrahisi sonrası postoperatif dönemde görülebilecek bu komplikasyonları en aza indirerek hastanın hayat kalitesini arttırmak amacıyla pek çok tedavi seçeneği üzerinde durulmaktadır. Bu amaçla en sık kullanılan ilaç grubu NSAİ’dir. Yapılan bu çalışmanın amacı preemptif uygulanan lornoksikamın gömülü 3. molar cerrahisi sonrası oluşan ağrı, ödem ve vücut ısısının yükselmesi üzerine olan etkilerini incelemektir. Bu çift kör ve rastgele yapılan çalışmaya, çift taraflı simetrik gömülü alt çene 3. molar çekim endikasyonu olan, yaşları 18-33 arasında değişen, toplam 43 birey ( 14 erkek, 29 bayan) dahil edilmiştir. Ödem miktarını ölçmek için tüm hastaların operasyon öncesi yüz ölçümleri yapılmıştır. Bütün hastaların operasyon öncesi vücut ısıları da ölçülmüş ve kaydedilmiştir. Preemptif grupta gömülü 3. molar cerrahisi öncesinde IV olarak 8 mg lornoksikam verilmiş, 25 dk. sonra nervus alveolaris inferior anestezisi yapılmış, gömülü alt 3. molar dişin cerrahi çekimi gerçekleştirilmiştir. Operasyon süresi, kullanılan anestezik miktarı, operasyona veya ilaca bağlı herhangi bir yan etki olup olmadığı kaydedilmiştir. Operasyon sonrası plasebo olarak serum fizyolojik verilmiş, hastalar postoperatif 1. ve 7. günde kontrol edilmiştir. 1 ay sonra bu prosedürün tersi aynı hastada simetrik konumda olan diğer gömülü alt 3. molar diş için uygulanmıştır. VAS yöntemi ile ağrı, yapılan fasiyal ölçümlerle ödem değerlendirilmiştir. VAS yönteminde operasyon sonrası ilk 12 saat içinde oluşan ağrının şiddeti, hastanın ilk 12 saat analjezik ihtiyacının olup olmadığı, ilk 5 gün içinde hastanın analjezik alıp almadığı ve hastanın analjezik memnuniyeti değerlendirilmiştir. Tragus-ağız köşesi, tragus-menton, göz köşesi-gonion arası mesafeler ekstraoral olarak şerit ölçüm yöntemi ile preoperatif, postoperative 1. ve 7. günlerde ölçülüp kaydedilmiştir. Yine her hastanın vücut ısısı dereceli termometre ile aksiller yoldan preoperatif, postoperatif 1. ve 7. günlerde ölçülmüştür. Verilerin istatistiksel analizi sonucunda preemptif analjezinin uygulandığı grupta ilk 12 saat içinde hissedilen ağrı şiddetinin daha az olduğu, ilk 12 saat içinde alınan analjezik miktarının daha az olduğu ve hasta memnuniyetinin daha fazla olduğu; aradaki farkların da istatistiksel olarak anlamlı bulunduğu belirlenmiştir (p<0.05). Preemptif lornoksikam verilen grupta özellikle ilk 5 saatlik dönemde hissedilen ağrı şiddetinin postoperatif gruba göre belirgin olarak daha az olduğu ve postoperatif dönemde ilk analjezik gereksiniminin de belirgin olarak daha uzun olduğu; aradaki farkların da yine istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur (p<0,001). İlk 5 gün alınan toplam analjezik miktarı açısından her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Her iki grup ödem ve vücut ısısı verileri açısından değerlendirildiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmada ayrıca kullanılan ilaca bağlı herhangi bir yan etki görülmemiştir. Yapılan bu çalışmanın sonuçları preemptif analjeziyi destekler niteliktedir. Preemptif verilen lornoksikamın analjezik etkisinin arttığı ancak ödem ve vücut ısısı üzerindeki etkisinin değişmediği saptanmıştır. Sonuçlar gömülü 3. molar cerrahisi sonrası postoperatif ağrının giderilmesinde preemptif kullanılacak lornoksikamın analjezik etkinliğinin ve güvenilirliğinin fazla ve yan etkisinin az olması nedeniyle güvenilir bir şekilde kullanılabileceğini göstermiştir.