Adrenalin otoenjektör kullanımında eğiticilerin eğitimi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: MUSTAFA ARGA

Danışman: ARZU BAKIRTAŞ

Özet:

Hekimlerin çoğu adrenalin otoenjektörü nasıl kullanacağını bilmemektedir. Anafilaksi eğitimlerinin sadece teorik bilgi içermesi bunda rol oynayabilir. Bu çalışmada amacımız, adrenalin otoenjektör kullanımı ile ilgili pratik ve teorik eğitimi entegre ederek, hekimlerin doğru kullanımı üzerine etkisini belirlemektir. Çalışmaya dört ayrı üçüncü basamak hastanede allerji kliniklerinde çalışan hekimler hariç tutularak diğer pediatri asistan ve uzmanları dahil edilmiştir. Hekimlere öncelikle anafilaksi konusundaki mesleki deneyimlerinin ve bilgilerinin değerlendirildiği sekiz sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Bundan sonra hekimlerin adrenalin otoenjektör kullanımları, otoenjektörle birebir aynı olan ancak ilaç içermeyen maketiyle puan verilerek değerlendirilmiştir (doğru uygulama beş puan). Doğru uygulamayı gösteremeyen her hekime maketle uygulama birebir eğitimle öğretilmiştir. Pratik değerlendirmenin ardından hekimlere anafilaksi konusunda teorik eğitim verilmiş ve bu eğitimin sonunda bir kez daha adrenalin otoenjektör pratik uygulaması gösterilmiştir. Altı ay sonra hekimlerin adrenalin otoenjektör kullanımları pratik uygulamayla tekrar değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılan 196 hekiminin 151’i eğitim öncesi ve sonrası her iki uygulamaya da katılmıştır. Hekimlerin, eğitim sonrası adrenalin otoenjektörü doğru uygulama oranı eğitim öncesine göre % 23.3’ten % 74.2’ye, ortalama puanı ise 3.49±1.14’ten 4.66±0.65’e anlamlı oranda artmıştır (her biri için p<0.001). Hekimlerin eğitim sonrası ortalama adrenalin otoenjektör pratik uygulama süresi 28.07±6.22 saniyeden 19.62±5.01 saniyeye, uygulama öncesi prospektüs okuma ihtiyacı ise % 91.4’ten % 29.1’e düşmüştür (her biri için p<0.001). Adrenalin otoenjektör pratik uygulamalarında eğitim öncesine göre eğitim sonrasında yapılan hataların oranları anlamlı oranda azalırken, görülme sıklıklarında bir değişiklik saptanmamıştır (her biri için p<0.001). Bu çalışma, adrenalin otoenjektör konusunda entegre teorik ve pratik eğitimin, hekimlerin otoenjektörü doğru uygulama oranlarını artırdığını göstermiştir. Bu eğitime rağmen otoenjektör kullanımıyla ilgili devam eden hataların aynı basamaklarda yoğunlaşması, sorunun kısmen otoenjektör tasarımıyla da ilişkili olabileceğini desteklemektedir.