Sol ön inen koroner arterinde yavaş akım saptanan hastalarda manyetik rezonans görüntüleme ile miyokardiyal skar dokusu tespiti ve skar dokusu ile NT-probnp ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: MUSTAFA CANDEMİR

Danışman: NURİ BÜLENT BOYACI

Özet:

Amaç: Koroner yavaş akımı bulunan hastalarda patofizyoloji ve prognoz net olarak aydınlatılamamıştır. Ayrıca bu hastalar, asemptomatik hastalıktan ani kardiyak ölüme varan klinik yansımalara sahiptirler. Biz de bu çalışma ile sol ön inen koroner arterinde yavaş akımı bulunan hastalarda kardiyak manyetik rezonans görüntülemede geç gadolinyum tutulumu ile miyokard dokusunda fibrozis ilişkisi ve miyokardiyal fibrozis varlığı ile NT-proBNP düzeyleri arasındaki ilişkinin gösterilmesini amaçladık. Method: Çalışma prospektif kohort olarak yapıldı. Çalışmaya göğüs ağrısı nedeniyle koroner anjiyografi yapılan 31-75 yaş aralığında 31 hasta alındı. Hastalar 15 kişi kontrol grubu ve 16 kişi çalışma grubu olarak ikiye ayrıldı. Çalışma grubu epikardiyal arterleri anjiyografik olarak normal olup sol ön inen arterinde yavaş akım saptanan, kontrol grubu ise epikardiyal arterleri anjiografik olarak normal olup yavaş akımı bulunmayan hastalar olarak belirlendi. Koroner yavaş akım TIMI kare sayısı yöntemiyle belirlendi. Her iki grupta özel protokol ile çekilen kardiyak manyetik rezonans görüntüleme yapıldı. Ayrıca hastaların NT-proBNP seviyeleri ölçüldü. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalamaları 50,3 ± 10,7 yıl olan, 4'ü (% 13) kadın toplam 31 hasta dahil edildi. Yavaş akım bulunan hastalarda kardiyak manyetik rezonans görüntüleme sonuçlarının pozitifliği anlamlı olarak bulundu (p=0,018). Dört hastada apekste, 2 hastada ise anterolateralde değişen düzeylerde skar dokusu saptandı. Yavaş akımı bulunan hastalarda kontrol grubuna göre NT-proBNP değerlerinde ise fark bulunamadı. Yavaş akım bulunan hastalarda kardiyak manyetik rezonans görüntüleme anlamlılığı ile demografik özellikler ve TIMI akım arasında bir ilişki saptanmadı. Ayrıca yavaş akımı olup kardiyak manyetik rezonans görüntülemede skar dokusu saptanan hastalarda NT-proBNP değerleri daha yüksek olarak bulundu (p=0,022). Sonuç: Bu çalışmada yavaş akıma sahip olan hastaların geç gadolinyum tutulumlu kardiyak manyetik rezonans görüntülemesi ile miyokard dokusunda iskemiye bağlı skar dokusunun olabileceğini gösterdik. Bu sonuçlar yavaş akım fenomenin masum bir fenomen olmadığını düşündürmektedir.