Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZGE TARANÇI
Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Belma Aslım
Eş Danışman: Seniha Selcen Babaoğlu Aydaş
Özet:Kanser tüm dünyada hızla büyümekte olan bir sağlık problemidir. Epidemiyolojik kanıtlar bitkilerin, kanser sıklığının azaltılmasında ve kanser kaynaklı ölümlerin önlenmesinde kullanılan ilaçların elde edilmesinde birincil kaynaklar olduğunu doğrulamaktadır. Çalışmada endemik Tanacetum albipannosum Hub.-Mor. & Grierson ve Achillea sp. nova ve yaygın Centaurea depressa Bieb. türlerinden elde edilen su ve metanol ekstraktları kullanılmıştır. Ekstraktların 100, 250 ve 500 μg/mL konsantrasyonlarının kolorektal adenokarsinoma hücre hatları HT-29 ve Caco-2, servikal kanser hücre hattı HeLa üzerine antiproliferatif ve sağlıklı gingivial fibroblast hücre hattı HGF-1 üzerine sitotoksik etkisi araştırılmıştır. Konsantrasyon artışıyla birlikte bitkilerin antiproliferatif etkisinin arttığı bulunmuştur. Bitki ekstraktlarının hiçbir konsantrasyonu HGF-1 hücrelerine sitotoksik etki göstermemiştir. En iyi antiproliferatif etki HeLa hücrelerinde, C. depressa metanol (500 μg/mL) ve HT-29 hücrelerinde C. depressa su ekstraktında (500 μg/mL) bulunmuştur (p<0,05). Metanol ve su ekstraktları ile muamele olan (250 ve 500 μg/mL) HT-29, Caco-2 ve HeLa hücrelerinin total antioksidan kapasitesi ve süperoksit dismutaz (SOD) aktivitesi araştırılmıştır. Üç kanser hücresindeki total antioksidan kapasite karşılaştırıldığında doz artışıyla birlikte sadece HT-29 hücresinde yüksek antioksidan etki görülmüştür (p<0,05). HT-29 hücresine en yüksek antioksidan etkiyi A. sp. nova metanol ekstraktı (500 μg/mL) göstermiştir. C. depressa ve T. albipannosum, HeLa ve Caco-2 hücrelerine antioksidan etki göstermemiştir. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında tüm bitkiler HeLa ve HT-29 hücrelerine SOD aktivitesi göstermiş, Caco-2 hücrelerine SOD aktivitesi göstermemişlerdir. HeLa hücrelerine A. sp. nova su ekstraktı (500 μg/mL), HT-29 hücrelerine T. albipannosum su ekstraktıyla (500 μg/mL) yüksek SOD aktivitesi gösterdiği belirlenmiştir (p<0,05). Metanol ve su ekstraktlarının (500 μg/mL) comet yöntemiyle lenfositler üzerindeki genotoksik ve antigenotoksik etkisi incelenmiştir. Bitki ekstraktlarının genotoksik etkilerinin olmadığı belirlenmiştir. En iyi antigenotoksik etki C. depressa su ekstraktından elde edilmiştir (p<0,05). Bitkiler arasında en yüksek apoptotik etkiyi HT-29 hücrelerine A. sp. nova su ekstraktı (500 μg/mL) göstermiştir (p<0,05). Bitkiler luteolin, biochanin A, rutin, kuersetin, kamferol, genistein, kateşin ve apigenin flavonoidleri bakımından taranmıştır. Flavonoidler arasında rutin, kuersetin, kamferol ve apigenin elde edilen değerler literatürlerle karşılaştırıldığında yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmada yaygın C. depressa ve endemik A. sp. nova ve T. albipannosum türlerinin kullanılmış olması ve bu türlerle antikanser çalışmalarının olmamasının, yeni bir antikanser ajanı bulma açısından bu araştırmayı önemli kılacağı düşünülmektedir. Bu bitki ekstraktlarının antikanser etkilerinin yanı sıra antikanser mekanizmalarının da ortaya konulması, daha etkin ve hedefe yönelik koruyucu ve tedavi edici ilaç formülasyonlarının geliştirilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde etki mekanizması tam olarak ortaya konmuş bir ajanın, ilaç olarak kullanım oranı ve etkinliğini daha fazla artırmak mümkün olabilecektir.