Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: AHMET BAŞARI
Danışman: HAYRUNNİSA BOLAY BELEN
Özet:Görsel zamansal ayrım (GZA), santral bir hedef noktası varlığında, periferik sunulan bir görsel uyaranın hareket, kontrast, konum, kontur gibi dikkat çeken özelliklerinin hızla tanımlanarak uyarana tepki verebilme yeteneğidir. GZA teorik olarak; retina, süperior kollikul, talamus, bazal gangliya devrelerinin yapısal bütünlüğü ve doğru entegrasyonu ile ilişkilidir. Çalışmamızda, ICHD-3 tanı kriterlerine uyan 15 aurasız migren ve 15 baş ağrısı olmayan gönüllü dahil edilmiştir. Migren hastaları atak ve interiktal dönemde olmak üzere 2 kere incelenerek, sağ görme alanı ve sol görme alanı için GZA değerleri ölçülmüştür. Migren hastalarında, atak sırasında atağın olduğu hemisfer, en sık atak tarafı, atak sıklığı, hastalık süresi, atak sırasında vizuel analog skala (VAS) skoru, fonofobi, fotofobi, fiziksel aktivite ile baş ağrısında şiddetlenmenin varlığı, bulantı, kusma ve allodini kaydedilmiştir. Çalışmamızda, migren hastalarında atak sırasında ve interiktal dönemde, GZA eşik değerlerini ikili LED ışıklarının 5 milisaniye (ms) asendan ve desendan intervallerle yanıp söndüğü bir sistemle ölçerek zamansal ayrım eşikleri belirlenmiştir. Çalışmada 15 migren hastasının interiktal ve iktal dönemdeki GZA eşik değerleri hem migren fazları içinde hem de kontroller ile kıyaslandığında, migren hastalarında her fazda kontrollere kıyasla GZA eşik değerlerinde belirgin artış gösterdiği bulundu. Ayrıca bu GZA eşik farkı iktal fazdaki migren hastalarında interiktal döneme göre belirgin bir artış olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda ayrıca VAS skorlarında artış, aylık atak sıklığında artış ve hastalarda iktal dönemde kusma görülmesinin GZA eşik değerlerini arttırdığı gösterilmiştir. GZA için nöroanatomik lokalizasyonlar dikkate alındığında migren hastalarında her dönem için beyin sapı, 67 bazal ganglion, talamik döngüler içinde duyusal modülasyonla ilgili defektif bir sürecin olduğunu göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Bu çalışma, migren hastalarında GZA ile ilgili ilk çalışmadır. Bu çalışma migren atak ve interiktal dönemde GZA eşik değerlerinin kontrollere kıyasla belirgin uzama olmasının gösterilmesi açısından önem taşımaktadır. GZA çalışmasına beyin sapı uyarılmış potansiyelleri gibi elektrofizyolojik testlerin, fonksiyonel görüntüleme çalışmalarının eklenmesi, migrende beyin sapı, subkortikal döngüler üzerindeki inhibisyonu belirlemeye yönelik in vitro hayvan çalışmaları yapılması GZA bozukluğunun nerden kaynaklandığını ve patofizyolojisini anlamak açısından faydalı olacaktır.