Diabetik makula ödeminin optik koherens tomografi temelli tanımlanması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: NURİYE GÖKÇEN YALÇIN

Danışman: ŞENGÜL ÖZDEK

Özet:

DMÖ, DR hastalarında görme kaybının en sık sebebidir. DMÖ tipleri konusunda literatürde çok çeşitli tanımlama ve sınıflandırmalar vardır. DMÖ karakterlerinin öneminin belirlenmesi; görme keskinliği tahmini ve uygulanacak tedavi seçimi açısından gereklidir. Biz çalışmamızda DMÖ de bu parametreleri belirleyerek DMÖ nün OCT temelli tanımlanmasını amaçladık. KMD nin ödemin kronikleşmesi sonucunda ortaya çıkan ve olumsuz görsel sonuçla ilişkili bir tablo olduğunu düşünmekteyiz. Bu amaçla çalışmamızda DMÖ de tam tanımı olmayan KMD nin tanımını yapmayı ve özelliklerini irdelemeyi amaçladık. Çalışmamız retrospektif olarak Kasım 2011-Mart 2015 tarihleri arasında kliniğimizde DMÖ tanısı almış ya da takipli olan hastaların OCT görüntülerinin taranmasıyla oluşturuldu. 187 hastanın (92 K / 95 E) 259 gözü çalışmaya dahil edildi. RFF den sert eksuda varlığı ve lokalizasyonuna bakıldı. FFA da maküler iskemi, periferik iskemi varlığı ve şiddetleri, ödem tipi belirlendi. OCT görüntüleri KMÖ, VMI bulguları, SFD varlığı, foveal kontür düzgünlüğü, kistlerin iç reflektiviteleri, dış retinal hasar durumu, hiperreflektif nokta varlığı gibi parametreler açısından değerlendirildi. Kistoid dejenerasyon tanımı için fovea merkezine 1000μm mesafe içindeki en büyük kistin horizontal ve vertikal çap düzeyleri ölçüldü. Bu değerlerden sınır değer beliremek adına ROC analizi yapıldı ve KMD grupları ve özellikleri tanımlandı.Görme keskinliği ortalama 0.5±0.02 LogMAR, ortalama SFK değeri 474±131μm idi. Maküler iskemi varlığı ve şiddetinin artması ile görme keskinliği azalma göstermekteydi. Ödem miktarı maküler iskemi varlığında daha yüksekti. Periferik iskemi varlığı ve şidddeti görme keskinliği ve ödem miktarı üzerine etkili bulunmadı. En sık izlenen ödem tipi (%36.3) fokal tip sızıntıydı. Difüz tip sızıntı görme keskinliğinin en düşük (0.63±0.42 LogMAR), SFK nın en yüksek (510 ± 135μm) izlendiği ödem tipiydi. Dış retinal hasar, maküler iskemi %48 oranıyla en fazla difüz ödeme eşlik etmekteydi. Gözlerin büyük çoğunluğunda (%96.9) kistik değişiklikler izlendi. SFK görme keskinliği ile orta düzeyde pozitif korreleydi (r=0.417). VMI bulguları %79.4 oranında izlendi. VMI bulguları ödem şiddeti ile ilişkisiz, görme keskinliğini etkileyen bir bulgu olarak karşımıza çıktı. En düşük görme keskinliği geniş tabanlı VMT (ortanca 1.10 LogMAR) grubunda sonra ERM (ortanca 0.70 LogMAR) grubunda saptandı. SFD olan gözlerdeki görme keskinliği SFD olmayan gözlere göre fark göstermezken SFK ları anlamlı derecede daha fazla idi (555±127 μm / 454±124μm). Foveal kontürde ciddi etkilenmenin olduğu grubun görme keskinliği (0.58±0.4 LogMAR) diğer gruplara kıyasla daha düşüktü (p=0,0001). Kist iç reflektivitesi ile görme keskinliği arasında ilişki blunmadı. En büyük kistin horizontal çap ve vertikal çapı görme keskinliği ile orta düzeyde pozitif korele bulundu (sırasıyla; rs=0,349, r=0.419). En büyük kistin horizontal çapı ve vertikal çapı; dış segment hasarında, maküler iskemi varlığında, ciddi foveal kontür etkilenmesinde ve diffüz ödemde daha yüksek bulundu. En büyük kistin horizontal çapı 450 mikron ve üzerinde olduğunda KMD olarak adlandırdığımız grupta görme keskinliğinn 0.32 altında olduğunun tahmin edilme oranı yani sensitivite %58, en büyük kistin horizontal çapı 450 mikron ve altında olduğunda KMÖ olarak adlandırdığımız grupta görme keskinliğinin 0.32 ve üzerinde olma olasılığı %73 olarak belirlendi. Vertikal çapta belirlenen 300μm için sensitivite %62, spesifite değeri ise %69 du. Bu sınır değerlere göre KMD ve KMÖ grupları oluşturuldu. KMD gruplarında KMÖ gruplarına kıyasla daha yüksek SFK, dış segment hasarı, foveal kontürün ciddi etkilenmesi, maküler iskemi ve difüz ve karma tipin görülme sıklığı daha fazlaydı. Kistoid dejenerasyon; fovea merkezinin 1000μm çevresinde yer alan en büyük kistin horizontal çapının 450μm, vertikal çapının 300μm üzerinde olduğu maküler iskeminin, dış retinal hasarın, foveal kontür bozukluğunun, difüz ve karma tip sızıntının daha sık bulunduğu tablo olarak tanımlanabilir. Bu tanım görme keskinliği ve tedaviden beklentiyi tahmin etme konusunda bize yol gösterici olabilir. Çalışmamızda DMÖ yü tarif ederken kullanılması gereken kriterler olarak ödem şiddeti ve görme keskinliği ile anlamlı ilişki gösteren aşağıdaki parametreler kullanılmalıdır: 1. FFA da maküler iskemi durumu, fokal-diffüz ödem tipi 2. SFK 3. SFD varlığı 4. VMI bulgularından ERM ve VMT varlığı 5. Dış retinal (ELM, ISOS) hasar durumu 6. Ödemin foveal kontürü etkileme durumu 7. En büyük kistin horizontal ve vertikal çapları Mevcut veriler bunların ötesinde bir sınıflama yapmanın tanımsal açıdan bir önemi olmadığını düşündürmektedir.