Sepsis, Nekrotizan Enterokolit, Patent Duktus Arteriosus Gelişen Prematürelerde Yeni Nesil Tam Kan Sayımı Parametrelerinin Tanı, Tedavi Ve Prognoz Göstergesi Olarak Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Dr. Fadıl Berat YEŞİL

Danışman: Canan Türkyılmaz

Özet:

Neonatal sepsis (NS) , yaşamın ilk ayı içinde gelişen, çeşitli prenatal, natal ve postnatal risklerle ilişkili , enfeksiyonla ilişkili özgül olmayan belirti ve bulguların eşlik ettiği, mortalitesi ve morbiditesi yüksek bakteriyel sistemik bir enfeksiyon durumudur. Nekrotizan enterokolit (NEK) ise prematürelerin, bağırsakta ödem, inflamasyon, iskemi, nekrozla karekterize, morbidite ve mortalite riski yüksek ciddi bir gastrointestinal acil durumudur. Patent duktus arteriosus (PDA) prematürelerde antenatal dönemde açık olan pulmoner arter aorta arasındaki bağlantıyı sağlayan duktus arteriosusun doğum sonrası kapanmamasıyla karakterize, mortalite ve morbiditesi yüksek sık görülen bir durumdur. Prematürelerde sepsis, NEK ve PDA’ nın klinik bulgularının özgül olmaması, mükemmel tanı belirteçleri ve kriterlerinin olmaması kesin ve erken tanı konularak uygun tedavi verilmesini zorlaştırmaktadır. Yeni nesil Tam kan sayımı (TKS) ise; yenidoğan yoğun bakım pratiğinde özellikle prematürelerde az kan gerektiren, hızla sonuçlanan, pratik bir tetkik olarak tanısal amaçla ve tedaviye yanıtı izlemede kullanıma girmiştir

Bu çalışma ile prematürelerde sepsiste ve NEK,PDA olan olgularda yeni nesil TKS parametrelerinin tanı, tedavi ve prognozla değişiminin retrospektif değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

107

Retrospektif olarak, yenidoğan yoğun bakım ünitemizde Ekim 2018-Şubat 2021 tarihleri yatan sepsis ve beraberinde NEK ve/veya PDA tanıları olan prematürelerde, rutin alınmakta olan yeni nesil TKS parametrelerinin, tanı anında, öncesinde ve tedavi sonrasındaki değerleri, eşzamanlı akut faz reaktanları, demografik veriler, tedavi, cerrahi ile ölüm durumları kaydedilmiş, her parametrenin tanıyı öngörme, tedaviye yanıtı gösterme ve mortaliteyi tahmin etme gücü değerlendirilmiştir. Hasta grupları ise Grup 1:NEK+Sepsis, Grup 2:Sepsis+PDA, Grup 3:NEK+Sepsis+PDA, Grup 4:İzole Sepsis, Grup 5:İzole PDA, Grup 6: Kontrol şeklinde belirlenmiştir.

İstatistik değerlendirmesinde ise IBM SPSS Statistics 22 programı kullanılmıştır. İki grup karşılaştırmalarda normal dağılıma uygun olması durumunda “bağımsız gruplarda t-testi”, normal dağılıma uymaması durumunda “ Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Her grubunu t1-t2-t3-t4 değerleri grup içi karşılaştırmalarda “ tekrarlayan ölçümlerde varyant analizi”, normal dağılıma uymaması durumunda Friedman varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Üç ve üstü alt grup karşılaştırmalarında “tek yönlü varyans analizi”, normal dağılıma uymadığında “Kruskal Wallis Testi” kullanılmıştır. Korelasyon analizlerinde “Pearson” ve “ Spearman” testleri kullanılmıştır. Tüm değerlendirmelerde anlamlılık düzeyi (α) 0.08 olarak alınmıştır.

Tüm sepsis olgularında; yeni nesil TKS parametrelerinde eritroid seride (NRBC ,RPI , FRC, IRF, LFR, MFR)’nin tanıyı öngördüğü ve tedaviye yanıtı gösterdiği, mortaliteyi tahmin ettirdiği; miyeloid seride (IG%, IG, HFLC)’nin tedaviye yanıtı gösterdiği, trombosit parametrelerinden (MPV, PDW) değerlerinin

108

tedaviye yanıtı gösterdiği bulunmuştur. Aynı zamanda lökosit seride IG parametresinin mortaliteyi tahmin ettirdiği saptanmıştır. Sepsise NEK ve/veya PDA eşlik eden olgularda da farklı parametrelerde anlamlılık saptanmıştır. Sepsis+ PDA grubunda NRBC, MacroR, RPI, FRC, IG, MPV, PDW parametreleri tedaviye yanıt göstergesi, PDA+NEK+Sepsis grubunda MacroR ve RET tedaviye yanıt, İzole PDA grubunda MacroR, NLR tedaviye yanıt göstergesi iken HFR, NLR ve PLR tanısal gösterge olarak saptanmıştır. İzole sepsis grubunda ise RET, MacroR, RPI, NLR tedaviye yanıt göstergesi olarak bulunmuştur. Tüm sepsis olgularında prokalsitonin RET ve IRF parametresiyle pozitif, FRC parametresiyle negatif korelasyon saptanmıştır.

Çalışmamız sepsis, NEK ve PDA gelişen prematüre bebeklerde yeni nesil TKS parametrelerinin tanıda, tedaviye yanıtı değerlendirmede ve mortaliteyi tahminde kullanılabileceğine işaret etmektedir. Gelecekte prospektif çalışmalarla daha geniş serilerde elde edilecek veriler ışığında riskli prematürelerde yeni nesil kan sayım parametreleri erken tanı, tedavi ve sağkalım imkanı sağlayacaktır.

Anahtar kelimeler: Prematüre, sepsis, NEK, PDA, yeni nesil tam kan sayımı