Sosyal bilgiler 4 ve 5. sınıf öğretim programındaki bazı kavramlara yönelik öğrenci algılarının incelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Öğrenci: MUSTAFA OĞUZ BAYAT

Danışman: BAHADIR KILCAN

Özet:

Araştırmada, Sosyal Bilgiler 4 ve 5. sınıf öğretim programında yer alan kavramların (savaş, barış, vatan ve aile) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan beş, altı, yedinci sınıf öğrencileri ve aynı yaş gurubundaki Irak Türkü katılımcılar tarafından nasıl algılandığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda; katılımcıların her bir değere ilişkin geliştirdikleri metaforlar incelenmiştir. Nitel araştırma deseninde tarama modelinde gerçekleştirilmiş olan araştırmada mecazlar yoluyla veri toplama formu kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu; Ankara ili Mamak ilçesinde on üç okulda öğrenim gören 5, 6, ve 7. sınıf öğrencileri 225 (119 kız 106 erkek) ile yine aynı okullarda öğrenimine devam eden, aynı yaş gurubunda olan Irak Türkü 125 (59 kız 66 erkek) katılımcıdan oluşmaktadır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde ve yorumlanmasında içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma sonunda; katılımcı farkı gözetmeksizin büyük bir çoğunluğun savaşı; zarar ve korku veren, yok edici şeklinde algıladıkları görülmektedir. Ayrıca savaş kavramına ilişkin bir başka sonuç ise Irak Türklerinin yaşantıları sonucu kavramın algılanmasında etkisinin olduğudur. Barış kavramına ilişkin katılımcı farkı gözetmeksizin büyük bir çoğunluğun algısına bakıldığında; huzur veren, huzur veren/mutlu eden şeklinde algıladıkları görülmektedir. Irak Türkü katılımcıların, genel algı durumuna bakıldığında normalleştiren, istenilen ortam algısı görülmektedir. Vatan kavramına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcıların; huzur veren/mutlu eden şeklinde algıları diğer algılanmalara göre göre az sayıdadır. Gözlenen diğer algılamalar ise hemen hemen aynı yoğunluktadır. Irak Türklerinin vatan kavramına ilişkin algılarına bakıldığında çoğunluğun; vazgeçilmez olan/yaşanılan yer şeklinde algı geliştirdikleri görülmektedir. Aile kavramına ilişkin katılımcı farkı gözetmeksizin oluşan algılara bakıldığında; katılımcıların büyük bir çoğunluğunun aileyi birliktelik sağlayan, bütün halinde şeklinde algıladıkları görülmektedir.