Hepatit B ve C virüs enfeksiyonlarının pankreas kanseri ve safra yolları kanseri etyolojisindeki rolünün araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: ÜMMÜGÜLSÜM GAZEL

Danışman: AHMET ÖZET

Özet:

GİRİŞ Pankreas ve safra yolları kanserleri oldukça agresif seyirli kanserlerdir ve tanı konuldukları sırada genellikle metastatik hastalıklardır ve sağ kalımları düşüktür. Etyolojilerinde birçok risk faktörü tanımlanmış olsa da, etyolojileri henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir. Günümüzde kanser ile kronik enfeksiyonlar arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Bu çalışmada pankreas ve safra yolları kanserlerinin viral hepatit ile ilişkisi araştırılmıştır. METOD Çalışmamızda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Polikliniğine 2005-2013 yılları arasında başvurmuş 146 Pankreas kanseri, 21 İntrahepatik kolanjiosellüler kanseri, 15 Ekstrahepatik kolanjiosellüler kanseri ve 24 Safra kesesi kanseri olan hasta alınmıştır. 2013 yılında Ankara ilinde Türk Kızılayı'na kan bağışı için başvuran 94.761 sağlıklı verici kontrol grubu olarak alınmış ve HbsAg ve anti-HCV pozitiflikleri karşılaştırılmıştır. BULGULAR 146 pankreas kanseri tanısı olan hastanın 9 'unda HbsAg pozitifliği saptanmıştır ve bu kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlıdır(p <0,001). Pankreas kanseri tanısı olan hastaların yalnızca 1 tanesinde anti-HCV pozitifliği saptanmış olup istatistiksel olarak anlamlı olabilmesi için daha çok hastaya ihtiyaç vardır. İKK tanısı olan 21 hastanın 3'ünde HbsAg pozitifliği mevcuttu ve bu da istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Safra ve safra yolları kanserli hastaların hiçbirinde anti-HCV pozitifliği bulunmadı. SONUÇ Kronik viral hepatit ile takip edilen hastalarda Pankreas ve safra yolları kanseri gelişimi açısından dikkatli olunması gerekmektedir. Hepatit B ve C enfeksiyonlarının tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olması ve Pankreas ve Kolanjiosellüler kanserlerin agresif seyirli kanserler olmaları ve etyolojilerinin henüz tam olarak aydınlatılamaması sebebiyle bu konuda daha çok hasta sayısı içeren, prospektif kohort çalışmalara ihtiyaç vardır.