Non-obstrüktif azoospermik hastalarda klinik, laboratuar ve patolojik özelliklerin sperm elde etme başarısındaki etkileri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Öğrenci: ÇAĞRI GÜNERİ

Danışman: RAFET TURGUT ALKIBAY

Özet:

Çalışmamızın amacı, GÜTF Tüp Bebek ve Üreme Sağlığı Ünitesi’ne başvuran NOA olgularında klinik, laboratuvar ve demografik özelliklerinin, TESE sonuçları ve testis patolojileri ile korelasyonunun, çiftlerin işlemin olası sonuçları konusunda önceden bilgilendirilebilmesinin; işlemler öncesinde maliyet-fayda durumunun araştırılmasıdır. NOA 125 hastanın demografik verileri, testis hacimleri, hormonal parametreleri, histopatoloji sonuçları ve genetik analiz bulgularının TESE sonuçlarıyla korelasyonları araştırılmıştır. NOA olguların tüm infertil erkekler içindeki oranı %15.07 bulunmuştur.Toplam TESE başarısı %40 bulunmuştur. Ortalama yaş, 33.16±5.96(23-47) yıl olarak bulunmuş; 30 yaş üstü grupta 30 yaş altına göre TESE başarısında azalma görülmüş, aynı verilere korunmasız cinsel ilişki süresi 10 yıldan fazla olan hastalarda da rastlanmıştır. Ek hastalık ve/veya cerrahi grubunda, FSH-testis hacmi ters korelasyonu izlenmemiştir. TESE pozitif ve negatif gruplar arasında FSH ve LH düzeylerinde anlamlı farklılık bulunmuştur.(p=0.006, p=0.001 sırasıyla). FSH 20-30 mIU/ml arasında TESE başarısı %5.6 bulunmuştur. Histopatolojik alt gruplarda FSH, LH ve testis hacimleri arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Bilateral TESE olgularında başarı %14.2 bulunmuştur. TESE negatif olguların %96’sında işlem bilateral yapılmıştır. Sonuç olarak NOA hasta gruplarında incelenen parametrelerden hiçbirisi TESE sonucunu öngörememiştir. Ancak bilateral TESE, yüksek FSH düzeyleri, AZFa/AZFb delesyonları durumlarında bu hastaların düşük başarı ve kalıtım riski konusunda ayrıntılı bilgilendirilmesi, maliyetleri düşürülebilir. Zayıf prognozlu grupların bilinmesi, sağlık politikasında ödeneklerin yeniden düzenlenmesini sağlayabilir.