Unilateral ve bilateral direnç egzersizlerinin akut hormonal etkileri


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: YASİN ERSÖZ

Danışman: MEHMET GÜNAY

Özet:

Bu çalışmanın amacı, unilateral ve bilateral direnç egzersizleri arasındaki akut hormonal etkiyi ortaya koymaktır. Araştırmaya direnç egzersizi tecrübesi olan ancak son iki yıldır aktif spor yapmayan 14 sağlıklı öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma öncesi katılımcılara hem UL hemde bilateral Olympic Leg Press, Leg Extantion, Leg Curl, Calf Raise direnç egzersizleri için familirizasyon antrenmanları yaptırıldı. Tam dinlenme (1 hafta) sağlandıktan sonra Brzycki'ye göre hem unilateral hemde bilateral direnç egzersizleri yaptırılarak her hareket ve uzuv için ayrı ayrı 1 tekrar maksimalleri hesaplandı. Familirizasyon sonrası tam dinlenme sağlanarak unilateral egzersiz gerçekleştirildi. Yine unilateral egzersiz sonrası tam dinlenme sağlanarak bilateral direnç egzersizleri gerçekleştirildi. Katılımcılardan iki farklı egzersiz türü için ayrı ayrı egzersiz öncesi, egzersizden hemen sonra ve egzersizden 30 dakika sonra ön kol venözlerinden vacutainer 5 cc.'lik kanlar uzmanlar tarafından heparinli tüplere alındı. Alınan kan plazma örneklerinde Total Kreatinkinaz, laktat dehidrogenaz' ın yanı sıra İnsülin, Total Testosteron, Kortizol ve Büyüme hormon düzeyleri incelendi. Elde edilen sonuçlar; ilişkili ölçümler için iki faktörlü (durum X zaman) varyans analizi ile belirlendi. Tekrarlı ölçümler arası fark Bonferroni test kullanılarak tespit edildi. Anlamlılık p<0,05 olarak belirlendi. Unilateral ve Bilateral egzersizlere ait ölçüm zamanları karşılaştırıldığında; Total kreatinkinaz ve Laktat dehidrogenaz seviyeleri ile Total Testosteron ve Kortizol, T/C oranı ve Büyüme hormonu seviyeleri genel ölçümleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olduğu tespit edilirken (p<0,05), buna karşın İnsülin hormon seviyeleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir (p>0,05). Diğer taraftan, Kortizol ve T/C oranı için direnç egzersiz türleri ile ölçüm zamanı etkileşimi anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Buna göre; unilateral direnç egzersizinden 30 dakika sonra T/C oranının daha yüksek olduğu, buna karşın Kortizol düzeylerinin daha düşük ortalamaya sahip olduğu tespit edilmiştir. Her iki egzersizinde Total Kreatinkinaz, laktat dehidrogenaz, Total Testosteron ve Büyüme hormon düzeylerini artırdığı, buna karşın İnsülin düzeylerini azalttığı, ancak egzersiz türleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı fark olmadığı tespit edilmiştir (p>0,05). Sonuç olarak; unilateral direnç egzersizi protokolünün bilateral egzersiz protokolüne göre toplam iş açısından daha düşük olmasına rağmen aynı seviyede anabolik ve katabolik hormonların etkileri düşünüldüğünde, unilateral antrenmanların bu yönden tercih nedeni olabileceğini düşünülmektedir.