Kronik ağrı hastalarında mizaç özelliklerinin ağrı tedavisi yanıtına etkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: ELİFE TÜRKAN

Danışman: DİDEM TUBA AKÇALI

Özet:

Çalışmamızda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AB. Algoloji Polikliniği'ne Haziran 2012-Mayıs 2013 tarihleri arasında başvuran bel ağrısı hastaların mizaç özelliklerini ortaya koyarak ağrı tedavisine mizaç özelliklerinin etkisini göstermeyi amaçlanmıştır. Böylece günümüzde önem kazanan kişiye özel tedavi planı geliştirme sürecine katkıda bulunulması planlanmıştır. Etik kurul onayı alındıktan sonra hastaların gönüllü onam formu alınarak, sosyodemografik özellikleri ve ağrı skalaları kaydedildi. Tedavi planı yapılmadan önce SF-36 yaşam kalitesi anketi ve TEMPS-A Mizaç anketi uygulandı. Takibe alınan hastaların ikinci ve üçüncü vizitte ağrı skorları ve tedaviye yanıtı değerlendirilerek tedavi planı gözden geçirildi. Tedavi sonrası SF-36 yaşam kalitesi anketi tekrarlandı. Mizaç türü, yaşam kalitesi ve ağrı skorları arasında bir korelasyon olup olmadığına bakıldı. Yaptığımız çalışmanın sonucunda hastaların sosyodemografik özelliklerine baktığımızda % 72? si kadın, % 38 bel-kalça ağrısı ve hastaların %42? si LDH tanısı almıştır. TEMPS-A Mizaç ölçeğiyle değerlendirilen hastalarda %70 baskın mizaç saptanmamıştır. Hastaların ilk tedavisi %56 oranıyla medikal ve tetik nokta enjeksiyonu olmuştur. Hastaların tedavi sonrasında VNS, VDS skorları azalmıştır. İlk ve üçüncü vizitte yaşam kalitesi değerlendirilen hastalar tedavinin başında ve sonunda mental ve fiziksel özet puanları açısından karşılaştırıldığında SF-36 testindeki PCS ve MCS değerleri arasında korelasyon saptanmamıştır. Üçüncü vizitte hastaların VNS, VDSpuanları ile SF-36 testinin mental ve fiziksel özet puanları karşılaştırıldığında PCSdeğerleri anlamlı olarak tedavi sonrasında öncesine göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Ancak fiziksel sağlık durumları iyiye giden hastalarda tedavi öncesi ve sonrası mental özet puanları karşılaştırıldığında anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç olarak; hastaların çoğunda baskın mizaç olmadığı, diğer mizaç türü arasında en sık depresif mizacın bulunduğu tespit edilmiştir. Diğer nadir görülen mizaç tipleri değerlendirildiğinde bel ağrısı hastalarında belirli bir mizaç tipinin hastalık sıklığıyla ve süresiyle ilişkili olamadığı farklı tedavi yöntemleriyle de yanıtın farklı mizaçtaki hastalarda değişmediği kaydedilmiştir.