Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: CEYHAN ÇAKMAKLI
Danışman: SEMRA ARSLAN SELÇUK
Özet:Yeni teknolojiler ve makineleşme, 20. yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkan Fütürizm akımıyla birlikte insanlığın topluma ve onun yaşam alanı olan yapılı çevreye dair öngörülerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Geçtiğimiz yüzyılda meydana gelen bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmeler, mimarlıktaki gelecek öngörülerini şekillendirmektedir. Öte yandan artan sanayileşmeyle birlikte günümüzde çevre kirliliği ve ekolojik dengenin bozulmasında gelinen nokta, mimarlıkta yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını ve doğa dostu tasarım yaklaşımlarını kaçınılmaz kılmaktadır. Bilim ve teknolojinin mimarlıkta kullanımı, bu hedef için yeniden sorgulanmaya başlanmıştır. Doğa dostu tasarım yaklaşımlarından olan “biyomimesis”, doğadaki organizmaların form, fonksiyon, strüktür, hareket, çalışma prensipleri, etkinliği, sürdürülebilirliği ve ekosistem içindeki yeri/ilişkileri gibi pek çok konu başlığını araştırarak insanlığın problemlerine çözüm yolları üretmektedir. Bilim ve teknolojinin yardımı ile yenilikçi fikirler üretebilme potansiyeline sahip olması açısından “doğa esinli” yaklaşımların, bugünün mimari gereksinimleri ile sınırlı kalmayıp, geleceğe yönelik tasarımlarda da belirleyici olacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın temel motivasyonu biyomimesis ve fütüristik mimarlık arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını sorgulamaktır. Alan çalışması olarak Vincent Callebaut mimarlığı üzerine odaklanılmıştır. Çalışmada, geçmişten günümüze fütüristik ve biyomimetik mimarlık örnekleri incelendikten sonra, Callebaut’nun iklim ve çevre sorunlarına karşı ekolojik bir sorumlulukla ortaya koymuş olduğu fütüristik çalışmalarındaki biyomimetik yaklaşımlar tartışılmıştır. Elde edilen veriler ışığında, fütüristik mimari tasarımların biyomimetik kavramlarla morfolojik yaklaşımın ötesinde bir ilişkisinin olduğu ve Callebaut’nun fütüristik tasarımları üzerindeki doğadaki işleyişi taklit eden mimari yaklaşımlarının bugünün paradigmaları ile tartışmaya değer olduğu görülmüştür