Bellek ve otobiyografik belleğin mekan pratiği üzerindeki etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Öğrenci: ESMA NUR ÖZDEMİR

Danışman: AYSU AKALIN

Özet:

Bir mimarın mimari ürününün başarısı ya da başarısızlığı, genellikle okunan okula veya çıraklık dönemindeki tecrübeye atfedilir. Bununla birlikte, mimarın profesyonel düşünce yapısının gelişimi potansiyel olarak çok daha erken bir deneyim ile başlar. Mimari biçim sosyal veya çevresel olmasına rağmen, çocukluktan itibaren biriktirilen bu deneyimler, Malcolm Quantrill'in çevresel bellek (environmental memory) olarak ifade ettiği kişinin önceden var olan bağlamlar ve yapılar hakkındaki bilgisinin temelini oluşturur. Bu çalışmada, biriktirilen çocukluk anıları ve görüntülerinin daha sonraki yaşamda o mimarın mekâna bakışı ve yorumlayışını etkilediğine inanılarak; Alvar Aalto, Balkrishna Doshi ve Glenn Murcutt'un çocukluk anıları ve bu anıların geçtiği mekânlar gözden geçirilmiştir. Bu mimarlara rol model olmuş kişiler ile deneyimlenen çevre ve mekânların sahip olduğu özellikler, bu deneyimlerden elde edilen mekânsal birikimin mimarlık üretimine nasıl yansıdığı değerlendirilmiştir. Sonuçta yaşadıkları çocukluk deneyimleri, üç mimarı da farklı şekillerde de olsa mimarlık pratiklerinde yer bağlamını merkeze alan bir yaklaşım geliştirmelerinde rol oynamıştır. Buna göre; Alvar Aalto, genelde Finlandiya doğası, özelde ise ormanları ile kurduğu analojik ve metaforik ilişki üzerinden modern mimarinin ortaya koyduğu rasyonelliği insan psikolojisinin gerçeklerine doğru genişletmeye çalışmıştır. Balkrishna Doshi ise içinde yaşadığı toplumun toplumsal, kültürel ve iklimsel gerçeklerine odaklanan ve kütle ile uğraşmak yerine daha çok kütleler arasındaki değişime açık yaşam alanlarıyla ilgilenen bir tutum geliştirmiştir. Glenn Murcutt'un yer ile kurduğu ilişki ise yerel kültür ve kullanıcı gereksinimleri ile ilgili olmanın yanında, tasarımlarını Avustralya ile sınırlı tutmasının da sebebi olan, ekolojik kaygıları güçlü bir tavır olarak karşımıza çıkar. Bu farklılaşmadan çıkan sonuca göre çocukluk belleğinin bağlamı ile mimarların tasarım kararları arasında paralellikler olduğu görülmüştür