Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2017
Öğrenci: VOLKAN ERKAN
Danışman: ABDUSSAMET ARSLAN
Özet:Beton, diğer birçok seramik kökenli inşaat malzemesi gibi yüksek çarpma dayanımına sahiptir. Malzemede çatlak oluşturmak için belirli bir enerji gerekiyorken, göçme yaratmak için ise daha fazla enerji gerekmektedir. Bu nedenle, özel geliştirilmiş aletlerle deneyler yapılmaktadır. Bu çalışmada da çarpma etkisiyle beton kıran bir makine özel olarak geliştirilerek kullanılmıştır. Üzerinde çalışılan beton numuneler mikrobeton olarak tasarlanmıştır. Bunun için 0.20 s/ç oranında CEM I 52,5 R Beyaz Portland Çimentosu ve agrega olarak AFS 40-45 kodlu silis kumu kullanılarak yüksek performanslı beton üretilmiş ve 50×50×50 mm³ küp numune statik basınç dayanımları kireç taşı ve bazalt küp basınç dayanımı arasında kalacak şekilde ortalama minimum 150 mPa (megapaskal) olarak öngörülmüştür. Deney uygulanan beton numuneler; 4 farklı geometride, 3 farklı doğrultuda ve 3 farklı petrografik tipte olmak üzere yapay agrega kullanılarak toplamda 30 adet 100×400×20 mm3 boyutlarındaki prizmatik yüksek dayanımlı şerit beton numunelerin çarpma etkisi altındaki performansı incelenmiş, agregada ve beton arayüzeyindeki çatlakların yörüngeleri izlenmiştir. Uygun nitelikte deney cihazı ve ölçüm cihazları kullanılarak karşılaştırılabilir sonuçlar elde edilmiştir. Andezit ve bazalt agrega barındıran numunelerde enerji yutma kapasitesi daha yüksektir. Çarpma deneylerinden elde edilen sonuçların; numune tipine ve çentik geometrisine hatta çarpan düzeneğin özelliklerine bağlı olduğu ortaya koyulmuştur. Son zamanlarda, yüksek dayanımlı betonların kullanımı artış göstermiştir. Böylece, yüksek dayanımlı betonların normal betonlara göre barındırdığı agrega petrografilerinin ve geometrilerinin daha önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bu deneylerle, kullanıcı dostu yeni uygulamaların, yapılarda kullanılan yüksek dayanımlı betonların değerlendirilmesi sağlanmakla birlikte, başlangıç ve yapı ömrü maliyetlerini düşürmek amaçlanmaktadır. Dolayısıyla, bu çalışma üretilecek yapıların çarpma etkisi altında daha uzun ömürlü tasarlanmasına da katkıda bulunacaktır.