Elektro-Çekim Yöntemiyle Hazırlanan Nanolif Yara Örtülerinin İn Vitro/İn Vivo Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Serdar Tort

Danışman: FÜSUN ACARTÜRK

Özet:

Bu tezin amacı yara tedavisinde kullanmak üzere, elektro-çekim yöntemiyle üretilmiş yara örtüsü geliştirilmesi, in vitro karakterizasyonu ve in vivo etkinliğinin gösterilmesidir. Çalışmalarda kullanılan polimer çözeltilerinin viskozite, iletkenlik ve yüzey gerilimi değerleri ölçülerek elektroçekim işlemi açısından uygunluğu değerlendirilmiştir. Yara örtüsünün alt tabakasını oluşturan koaksiyal nanoliflerin çekirdek kısmı %1 polikaprolakton ve %4,5 kollajen, kabuk kısmı %2,5 doksisiklin ve %2,5 polietilen oksit içermektedir. Orta tabaka kitozan, üst tabaka ise sodyum aljinat nanoliflerinden oluşmaktadır. Geliştirilen yara örtüsü paralel yerleşimli nanoliflerden oluşup, temas açısı 38°, sıçan derisinde biyoadezyon işi 0,485 mJ/cm2, gerilme direnci 2,76 MPa, kopma uzaması %7,65, spesifik yüzey alanı 9,65 m2/g ve porozitesi %52,3 tür. İçerdiği doksisiklin miktarı 260μg/cm2 dir ve 15 dakikada etkin maddenin tamamı salınmaktadır. Yara örtüsünün alt ve üst yüzeyinin ayrı ayrı 2 saatlik UV radyasyonu ile sterilize edilmesi, mekanik, yapışma, ıslanabilirlik özelliklerini ve doksisiklin miktarını etkilememiştir. Stabilite çalışmaları sonucunda 4°C/ortam neminde 12 ay boyunca ortalama lif çapı, mekanik, biyoadezyon, temas açısı özellikleri ve doksisiklin miktarı açısından stabil kaldığı bulunmuştur. Keratinosit hücre serileri kullanılarak yapılan hücre kültürü çalışmalarında sitotoksik etkisinin olmadığı gösterilmiştir. Yara iyileşmesindeki etkinliği hem akut hem de diyabetik yara modeli oluşturulmuş sıçanlarda, ticari bir ürünle karşılaştırılarak gösterilmiştir. Yara örtüsü uygulanan grupların yara boyutu hem akut hem de diyabetik yara gruplarında 7. günde tedavisiz ve ticari ürün gruplarına göre anlamlı olarak azalmıştır. Hazırlanan yara örtüsü yara dokusunun malondialdehit ve nitrik oksit seviyelerini azaltarak iyileşmeye katkıda bulunmuştur. Ayrıca yara dokusunun glutatyon, askorbik asit ve süperoksit dismutaz seviyelerinin yükselmesini sağlayarak antioksidan kapasiteyi artırmıştır. Yara dokularında yapılan immunohistokimyasal çalışmalarda doksisiklin sayesinde matriks metalloproteinaz seviyelerinin azaldığı ve doku metalloproteinaz inhibitörü seviyelerinin arttığı bulunmuştur. Ayrıca vasküler endoteliyal büyüme faktörü, bazik fibroblast büyüme faktörü ve von Willebrand faktörü seviyelerinin artmasını sağlayarak anjiyogeneze yardımcı olmuştur. Yara örtüsünün hem inflamasyonu baskılayarak hem de kendisi bir antioksidan ajan olarak görev yaparak iyileşmeye katkıda bulunduğu, özellikle hiperglisemik sıçanlarda inflamatuvar fazın kısaltılması açısından ticari ürüne göre daha üstün olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma sonucunda hem akut hem de kronik yara tedavisinde kullanılabilecek etkin ve güvenli prototip bir yara örtüsü geliştirilmiştir.