KAVİTER KEMİK DEFEKTLERİNİN İYİLEŞMESİNDE OTOJEN PERİOST VE SERAMİK KOMPOZİT GREFTİNİN ETKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2007

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HALİL CAN GEMALMAZ

Danışman: SELÇUK BÖLÜKBAŞI

Özet:

Amaç: Bu çalışmada, otojen periost parçalarının osteokondüktif sentetik kemik greft alternatifleriyle birlikte kullanımının, kaviter kemik defektlerinin iyileşmesindeki histolojik davranışının incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada, ortalama ağırlıkları 1000-1500 gr ağırlığında, 8-12 aylık 12 Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. 12 tavşana ait 24 femur eşit sayıda üç gruba ayrıldı. Tüm tavşanlarda, bilateral lateral girişimle, femur suprakondiler bölgede, 5 mm.’lik oyucuyla kaviter defekt oluşturuldu. Grup I’de dört tavşana ait sekiz femur boş bırakılarak kontrol grubu olarak atandı. Grup II’de kalan sekiz tavşanın sağ femurları (sekiz femur) sadece seramik greft granülleriyle dolduruldu. Grup III’de ise ikinci gruptaki tavşanların sol femurları (sekiz femur) seramik greft granülleri ve tibia kaynaklı periost parçaları karışımıyla greftlendi. Seramik olarak Cem-Ostetic™ 5 cc granules (Berkeley Advanced Biomaterials, Inc. CA, U.S.A.) kullanıldı. Grup III’de defektlere konulan otojen periost şeridi deneğin ipsilateral tibia proksimalinin medial yüzünden alındı ve keskin bisturi yardımıyla minimal manuplasyon ile 1-2 mm2’lik parçalara ayrıldı. Denekler postoperatif 6. Haftada feda edildi ve defekteler kemik iyileşmesini değerlendirmek üzrere histolojik incelemeye tabi tutuldu Bulgular: Grup I’de (kontrol grubu) kemik oluşumunun oldukça az gözlendiği, defekt alanın fibröz doku yapısıyla kemiği taklit edercesine kapatıldığı dikkati çekti. Yeni kemiğin varlığı bölgede çok dar alanlarda gözlendi. Grup II’de (seramik grubu) fibröz dokunun aralarında yeni kemik oluşumunun kontrol grubuna göre daha fazla olduğu gözlendi. Kemiğin biçimlendiği bölgelerde damarlar ve osteositler yoğun çekirdekleriyle dikkati çekti. Grup III’de (periost-seramik kompozit) defekt bölgesinde proliferatif kıkırdak oluşumu gözlendi. Bölgede kemik oluşumu diğer gruplara göre daha yoğundu. Fibröz doku bölmeleri son derece azalmıştı. Histomorfometrik yöntemlerle elde edilen ölçümlerin istatistiksel analizi sonucunda, Grup III’de (periost-seramik kompozit) diğer iki gruba göre artmış örgü kemik oluşumu ve daha az fibröz doku oluşumu istatistiksel olarak kanıtlandı. Sonuç: Serbest periost parçalarının seramiklerle harmanlanması ile elde edilen kompozit greftin, hem kontrol grubundan, hem de tek başına seramik uygulanan gruptan çok daha üstün iyileşme performansı sağladığını söyleyebiliriz. Bunun seramiğin kabul görmüş osteokondüktif özelliklerinin, periostun osteojenik özellikleriyle birleştirilmesinin sonucu olduğunu düşünüyoruz. Ek olarak serbest periost parçacıklarının defektin her bölgesinde homojen şekilde bulunmalarını sağlayan uygulama şeklinin de iyileşme performansını olumlu etkilediğini düşünüyoruz.