Büyük Selçuklu camilerinde kubbeli mekan kullanımı ve köken araştırması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: ARASH KAZEMIVAND NIAR

Danışman: CEMİLE NAKIŞ KARAMAĞARALI

Özet:

Kubbenin kullanımına mimarlık tarihi boyunca değişik kültürlerin mimari yapılarında rastlanmıştır. Kubbenin konsepti araştırmacılara göre milattan önce Orta Asya göçebe halklarının mezar ve çadır yapılarından esinlenmektedir. M.Ö 10.yüzyıldan günümüze kadar dini yapılar çeşitli kültürler tarafından benimsenmiş ve bu yapıların mimari gelişimi çeşitli dinlerin mensupları tarafından desteklenmiştir. İslam dininde de hükümdarlar ve halifeler, sanatsal açıdan camilerin diğer yapı türlerine göre daha zengin ve kusursuz olmasını istemişlerdir. İslamiyet sonrası Büyük Selçukluların gelişiyle birlikte camiler, plan şeması, inşa tekniği ve biçimsel açıdan büyük değişikliklere uğramıştır. Bu değişikliklerin başta geleninin camilere kubbeli mekan ve merkezi avlunun eklenmesi olduğu söylenebilir. Büyük Selçuklu mimarisinde camilerde yaygınlaşmaya başlayan mihrap önü kubbeli mekan, mihrabın kutsallığına ve hükümdarın otoritesine vurgu yapmak için kullanılmıştır. Büyük Selçuklularda kubbeli mekanlar hem tek mekan-tek kubbeli camilerde, hem de açık avlulu ve eyvanlı camilerde benzer mekan anlayışı ve yapım tekniğine sahiptir. Dini yapılarda kubbe kullanımı Orta Asya ve İran'da İslamiyet öncesinde görülmektedir. Ancak, kubbe kullanımı Orta Asya'da süreklilik gösterirken İran'da İslamiyet sonrası erken dönemlerde görülmemektedir. Kubbe kullanımının Orta Asya'da süreklilik arzetmesinin nedeni Karahanlılarda olan mezar yapısı geleneğinin devamıdır. Mezar yapıları İslamiyet sonrası hem müslüman, hem de gayri müslim Türkler tarafından inşa edilmiştir. Aynı türbe mimarisi Karahanlılar döneminde tek mekan-tek kubbeli camilere yansımış, Büyük Selçuklulardan itibaren de tek mekan-tek kubbeli camilerde devam etmiştir. Ayrıca bu kubbeli yapılar açık avlulu ve eyvanlı camilerde hem bağımsız, hem de bir bütün halinde kullanılmaya başlanıp gelişerek devam etmiştir.