Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, BESLENME VE DİYETETİK ANABİLİM DALI, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MERVE İNCE
Danışman: Hilal Yıldıran
Özet:
Vücut ağırlığının normal aralığın üzerine çıkması ile birlikte insülin direnci görülme sıklığında ki
artış ile birlikte D vitamini yetersizliğinin de bu bireylerde sık görülmesi bahsedilen süreçlerin birbiri
ile bağlantılı olabileceği fikrini doğurmuştur. Bu çalışma 20-50 yaş arası, beden kütle indeksi 25
kg/m2 ve üzeri olan kadın bireylerde insülin direnci ve serum D vitamini düzeyi arasındaki ilişkiyi
değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya 45 insülin direnci olan ve 45 insülin direnci
olmayan olmak üzere toplam 90 kadın birey dâhil edilmiştir. Katılımcıların genel özellikleri, fiziksel
aktivite durumuları, duygusal iştah ve beden algısı ölçeği puanları, antropometrik ölçümleri (boy
uzunluğu, vücut ağırlığı, beden kütle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi, deri kıvrım kalınlıkları),
biyokimyasal analizleri (açlık kan glikozu, açlık insülin, HOMA-IR (Homeostatic Model of
Assessment-Insulin Resistance) değeri, total kolesterol, düşük dansiteli lipoprotein (LDL), yüksek
dansiteli lipoprotein (HDL), serum D vitamini, kalsiyum, potasyum, sodyum, üç günlük besin
tüketim kayıtları ve beslenme alışkanlıkları değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonunda insülin direnci
olan grupta kontrol grubuna göre beden kütle indeksi, bel çevresi, kalça çevresi, deri kıvrım
kalınlıkları, toplam vücut yağı ve abdominal yağlanma düzeyleri anlamlı derecede yüksek
bulunmuştur (p<0,05).Biyokimyasal verilerde yüksek dansiteli lipoprotein (HDL) düzeylerinin
insülin direnci olan grupta kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür
(p<0,05).Diğer biyokimyasal bulgularda anlamlı derecede bir farklılık saptanmamıştır (p>0,05).
İnsülin direnci olan grubun %57,8’inde,kontrol grubunun ise %53.3’inde D vitamini eksikliği
saptanmış ancak gruplar arasında D vitamini düzeyi arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır
(p<0,05).İnsülin direnci olan grupta serum D vitamini düzeyleri bel-kalça oranı ve potasyum
düzeyleriyle anlamlı bir negatif kolerasyon göstermiştir (r=-0,423; p<0,05). Açlık kan glikozu ve D
vitamini arasında anlamlı bir pozitif kolerasyon (r=0,333; p<0,05) saptanmıştır. Fiziksel aktivite
durumu değerlendirildiğinde insülin direnci olan grup kontrol grubuna göre anlamlı derecede aktif
bulunmuştur (p<0,05). Beden algısı ölçeği ve duygusal iştah değerlendirmesi insülin direnci ile
anlamlı derecede bir farklıklık göstermemiştir (p>0,05).Bireylerin günlük enerji ve besin ögesi
alımları karşılaştırıldığında insülin direnci olan grupta protein ve yağ alımı kontrol grubuna göre
anlamlı derecede yüksek, karbonhidrat alımının ise daha düşük olduğu görülmüştür (p<0,05). Diyette
referans önerileri (DRI) değerlendirmesine göre bireylerin folik asit alım düzeyleri %50 değerinin
altında bulunmuştur. A vitamini diğer besin ögelerine göre en yüksek karşılama yüzdesine sahip
besin ögesidir. İnsülin direnci olan hafif şişman ve obez bireylerde antropometrik ölçümler, vücut
bileşimi, beslenme alışkanlıkları ve biyokimyasal verilere dikkat edilerek tıbbi beslenme tedavisi
kapsamında yeterli ve dengeli beslenmede süreklilik sağlanmalıdır. İnsülin direnci ve D vitamini
arasındaki ilişkiye yönelik daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar kelimeler : D vitamini, obezite, insülin direnci, antropometri