Subskapularis Yırtıklarında Subkorakoid Sıkışma İle Subskapularis Tendon Sayısı Ve Korakoid Çıkıntı Anatomisinin İlişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MEHMET ÇETİNKAYA

Danışman: ULUNAY KANATLI

Özet:

Subskapularis Yırtıklarında Subkorakoid Sıkışma İle Subskapularis Tendon Sayısı ve Korakoid Çıkıntı Anatomisinin İlişkisi Rotator manşet hastalığı çok sık karşılaşılması ve günlük yaşamı kötü yönde etkilemesi nedeniyle üzerinde durulan önemli bir sağlık problemidir. Bugün için birçok detayı aydınlatılmış olmasına rağmen, hala fizyopatolojisi ile ilgili fikir birliği oluşamamakta ve bu yüzden rotator manşet ile ilgili çalışmalar artan sıklıkla devam etmektedir. Subskapularis yırtıkları ise, çok uzun süredir bilinmelerine rağmen, klinik önemleri anlaşılamadığı için göz ardı edilmiş ve tedavileri ihmal edilmiştir. Son on beş yıl içerisinde önemini vurgulayan çalışmalarla birlikte etiyolojisi üzerine birçok merkezde çalışmalar başlatılmıştır. Üzerinde en fazla durulan konu da subskapularis tendonunun subkorakoid sıkışmasıdır. Bu tez çalışmasında subskapularis yırtıklarının korakoid çıkıntı anatomisi ve subskapularis tendon sayısıyla ilişkisi araştırılmıştır. Çalışmada MRG ve artroskopik video kayıtlarına ulaşılabilen ve tek cerrah tarafından ameliyat edilen 219 hasta değerlendirilmiştir. Bu hastalardan subskapularis yırtığı olan 141 hasta ile çalışma grubu, diğer patolojiler nedeniyle artroskopi uygulanmış hastalar ile ise kontrol grubu oluşturulmuştur. Hastaların ameliyat öncesi yapılmış olan MRG çalışmalarının kayıtları taranarak aksiyel, sagittal oblik ve koronal oblik kesitleri incelenmiştir. Aksiyel kesitlerde korakohumeral mesafe ve korakoid taşma; sagittal oblik kesitlerde subskapularis tendon sayısı, korakohumeral mesafe, korakoid-korakoid taban açısı ve korakoglenoid mesafe; koronal oblik kesitlerde ise yine subskapularis tendon sayısı değerlendirilmiştir. Ayrıca her grup için hastaların yaş, cinsiyet ve opere olan tarafları da belirlenmiştir. Sonrasında bulgular istatistik programı kullanılarak her iki grup arasındaki farklılıklar ve birbirleriyle olan korelasyonları incelenmiştir. MRG ölçümleri sonucunda subskapularis yırtığı olan hastaların anlamlı olarak korakoid taşma mesafeleri daha fazla bulunmuştur (P=0,000). Korakoglenoid mesafeleri ile korakoid-korakoid taban açıları arasında fark görülmemiştir. Çalışma ve kontrol gruplarının subskapularis tendon sayıları ve aksiyel kesit korakohumeral mesafeleri incelendiğinde, çalışma grubunun daha düşük değerlere sahip olduğu görülmüştür (P değerleri sırasıyla 0,005 ve 0,047). Sagittal oblik kesit korakohumeral mesafe ölçümleri arasında ise anlamlı fark bulunmamıştır. Korakoid taşma, korakoid-korakoid taban açısı ve korakoglenoid mesafeler ile tüm ölçümsel verilerin korelasyonu incelendiğinde aksiyel ve sagittal oblik kesit korakohumeral mesafeler ile aralarında korelasyon bulunmuştur. Spearman Korelasyon Katsayıları korakoid taşma ile sırasıyla - 0,223 ve -0,342; korakoid-korakoid taban açısı ile 0,156 ve 0,151; korakoglenoid mesafe ile 0,276 ve 0,327 dir. Korakoid taşma mesafesi ROC Eğrisi ile değerlendirilmiş ve 22,85 mm eşik değerinde testin %64 duyarlılık ve %62 özgüllüğe sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca subskapularis yırtıklarıyla supraspinatus yırtıklarının anlamlı olarak daha sık görüldüğü saptanmıştır (P=0,005). Bu çalışma sonucunda subskapularis tendon sayısının az olmasının birim tendon hacmine düşen stresi artırarak veya birim tendon başına düşen hacmi arttırıp sıkışmaya neden olarak subskapularis yırtıklarına neden olabileceği, korakohumeral daralma ile en fazla ilişkili faktörün korakoid taşma olduğu ve dolayısıyla subkorakoid sıkışmadan şüphelenildiği durumlarda korakoplasti uygulamasının faydalı olabileceği anlaşılmıştır.