ADLİ OTOPSİLERDE TÜBERKÜLOZ PREVALANSI


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2007

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Sait ÖZSOY

Danışman: BİROL DEMİREL

Özet:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre; her yıl dünya nüfusunun %1’inin tüberküloz basili ile enfekte olduğu ve yılda iki milyon kisinin TB hastalığından öldüğü ve 2002-2020 yılları arasında dünyada bir milyar kisinin enfekte olacağı, bu enfekte kisilerin 150 milyonunun TB hastalığına yakalanacağı ve 36 milyon TB hastasının bu hastalık nedeniyle öleceği tahmin edilmektedir. Ülkemiz, TB enfeksiyonu açısından yüksek riskli ülkelerden birisidir. Türkiye’de son yıllarda TB insidansında artıs görülmektedir. TB insidansı; 2002 yılında yüz binde 23,5 iken, 2005 yılında tekrar yükselise geçerek yüz binde 26 olarak saptanmıstır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde her yıl 35-40 bin kisinin TB’den hastalandığı, bu hastaların ancak 17 bininin saptanabildiği ve bunların da sadece altı bininin tam olarak tedavi edilebildiği bildirilmektedir. Adli tıp uzmanlık alanında çalısanlarda TB enfeksiyonu gelisme riski; (i) otopsi öncesinde olguların tıbbi özgeçmisleri hakkında çoğu zaman hiçbir bilgi bulunmaması, (ii) otopsi salonlarının teknik yetersizlikleri, (iii) organların disseksiyonu ve (iv) elektrikli testere (Tur) kullanımı sırasında ortama karısan partiküllerin hekimi enfekte etme ihtimalinin çok yüksek olusu ve (v) maalesef sağlık çalısanları tarafından gözardı edilen yeterli biyogüvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yüksektir. Bu amaçla ülkemiz sartlarında adli tıp uygulamalarında, gerçek risk faktörü olan enfeksiyon hastalıklarının prevalansının yanı sıra TB hastalığının da sıklığının belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalısmada, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Baskanlığı Morg İhtisas Dairesi’nde otopsileri yapılan adli olguların akciğerlerinden alınan doku örneklerinin, aside dirençli basil (ARB: Acido-Resistant Bacilli) mikroskobisi, TB kültürü ve histopatolojik yöntemler kullanılarak M. tuberculosis ile enfekte olma durumlarının belirlenmesi amaçlanmıstır. Arastırmamızda; rastgele örnekleme ile incelenen 302 adli otopsi olgusundan üç tanesinin (%1,0) akciğer doku örneğinde kültüre edildiği Löwenstein Jensen (L-J) besiyerinde TB basili üretilmis, histopatolojik incelemede kazeifiye granülomatöz inflamasyon tespit edilmis ve ARB yönünden mikroskobik incelemede basil pozitifliği (sırasıyla 1+, 2+ ve 2+) gösterilmistir. Histopatolojik değerlendirme sonucunda; bir olgunun akciğer ve karaciğer, diğer iki olgunun ise sadece akciğer dokusunda kazeifiye granülomatöz inflamatuar reaksiyonun tespit edilmistir. Bunun yanında bu 3 olgunun tıbbi geçmisleri incelendiğinde TB ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı da saptanmıstır. Bu nedenle, otopsi çalısanlarının, otopsi esnasında diğer enfeksiyonlar kadar tüberküloza karsı da dikkatli olmaları gerektiğini düsünmekteyiz.