T hücreli lenfomalarda PET-BT' nin yeri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Emre Çankaya

Danışman: MUSTAFA BENEKLİ

Özet:

Bu çalışma T hücreli lenfoma tanılı hastalarda tedavi sonrası yapılan PET- BT görüntülemenin hastalık prognozunu öngörmedeki değerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 2004-2014 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği'ne başvuran T hücreli lenfoma tanılı 24 hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Hastaların tanı anındaki klinik bilgileri, histopatolojik özellikleri, PET-BT görüntüleme sonucu elde edilen sayısal verileri ve primer kemoterapi sonrası PET-BT görüntüleme sonucu elde edilen sayısal verileri incelenmiştir. Tedavi sonrası PET-BT ile hastalıksız sağkalım ve toplam sağkalım arasındaki korelasyon incelenmiştir. Çalışmaya T hücre lenfomalı 24 hasta (median yaş:45.5, aralık 19-84 yaş) dahil edildi. Başlangıç PET-BT sonuçları 23 hastada lenfoma tutulumu için pozitiftir. Progresif hastalık nedeniyle ex olan 4 hasta dışında tüm hastalara PET çekilmiştir. Birinci basamak kemoterapinin tamamlanmasından sonra (%50 CHOP bezeri), 15 hastada PET-BT sonuçları negatif geldi. PET negatifleşen hastaların 8 tanesinde nüks-progres gelişmiştir. PET pozitif hastaların dördünde progres-relaps gelişmiştir. Median takip süresi 26,5 aydır. Bir ve 2 yıllık PFS oranları PET negatif grupta %78,6 ve %50, PET pozitif grupta %40 ve %0 bulunmuştur (p=0,007). İki grup arasında 1 ve 2 yıllık OS oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır (p=0,113). Çoklu değişkenli cox regresyon analizleri sonucunda sadece yaşın OS ve PFS üzerinde etkili olduğu, yaş ilerledikçe progresyon ve ölüm hızının arttığı görülmüştür. Sonuç olarak tedavi sonrası PET-BT sonucunun, T hücreli lenfomalarda PFS ve OS için bağımsız bir prediktör olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte hasta sayısının az olması, çalışmanın retrospektif olarak yapılması nedeni ile konu ile ilgili daha geniş hasta gruplu randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.