Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Öğrenci: ZEYNEP TURGUT
Danışman: AYŞEN BODUR
Özet:Periodontal hastalıklar multifaktöriyel enfeksiyöz hastalıklardır ve kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkilidirler. Çalışmanın amacı periodontal tedavinin dişeti oluğu sıvısı (DOS) neopterin ve sVCAM-1 seviyeleri üzerine etkisini akut miyokard infarktüsü (AMİ) geçirmiş kronik periodontitisli (KP) hastalarda sistemik yönden sağlıklı KP li hastalar ile karşılaştırmalı olarak incelemektir. Aynı zamanda KP ile AMİ gelişim riski açısından olası korelasyonları değerlendirmek de amaçlanmıştır. Literatür bilgilerimiz dahilinde, bu çalışma AMİ geçirmiş KP li hastalarda periodontal tedavinin etkisini inceleyen ilk çalışmadır. Katılımcılar Kardiyoloji Anabilim Dalı na başvuran AMİ geçiren hastalar ile Periodontoloji Anabilim Dalı na başvuran sistemik sağlıklı KP li hastalar arasından seçilmiştir. 140 AMİ hastası değerlendirme altına alınmıştır. Koroner yoğun bakım servisinde yatarak tedavi gören 60 AMİ hastası infarktüs sonrası 1-2 gün içinde periodontal değerlendirme için gönüllü olmuştur. Periodontal değerlendirmesi yapılan 53 hastaya KP teşhisi konmuştur. Bu 53 hastanın 20 si periodontal tedavi için kliniğimize başvurmuştur. Sonuçta çalışma 20 AMİ+KP, sistemik yönden sağlıklı 20 KP ve hem sistemik yönden hem de periodontal yönden sağlıklı 20 birey tarafından oluşturulmuştur. Tedavi öncesi Pİ, Gİ değerleri açısından AMİ+KP grubu ile KP grubu açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Pİ, Gİ, DOS Neopterin ve sVCAM-1 değerleri her iki grupta sağlıklı gruba göre istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde yüksek bulunmuştur. AMİ+KP grubunda, 5mm≤KAS<7mm ve KAS≥7mm olan diş sayısı KP grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Tedavi sonrası Pİ, KAS ve DOS hacmi açısından her iki grup arasında fark bulunmamıştır. AMİ+KP li grupta 5mm≤KAS<7mm ve KAS≥7mm olan diş sayısında tedavi öncesine göre anlamlı azalma gözlenmiştir. Her iki grupta da tüm klinik parametreler ve DOS hacmi tedavi sonrasında anlamlı düzeyde azalmıştır.