Kadınların sportif rekreasyonel aktivitelere ilişkin sağlık inançları


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: EZGİ ERTÜZÜN

Danışman: SUAT KARAKÜÇÜK

Özet:

Bu araştırmada, kadınların sportif rekreasyonel aktivitelere ilişkin sağlık inançları Konya örneği üzerinden incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini gönüllü 407 kadın oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracının ilk bölümü, katılımcıların demografik özelliklerini belirlemeye yönelik ifadelerden oluşmaktadır. İkinci bölüm ise araştırma kapsamında geliştirilen Sportif Rekreasyonel Aktivitelere İlişkin Sağlık İnanç Ölçeğinin (SRAİSİÖ) katılımcılara uygulanmasından oluşmaktadır. Verilerin analizinde katılımcıların demografik bilgilerinin dağılımlarının belirlenmesi amacıyla betimleyici istatistik yapılmıştır. Sportif rekreasyonel aktivitelere ilişkin sağlık inancının yaş, çalışma, çocuk sahibi olma, öğrenim, gelir, kentte yaşama yılı, sportif rekreasyonel aktivitelere katılım ve katılım türleri değişkenlerin normal dağılım uygunluğunu tespit etmek amacıyla ilk olarak Kolmogorof-Simirnof Testi uygulanmış ve değişkenlerin karşılaştırılma biçimine göre Non-Parametrik Testlerden Mann-Whitney U, Spearmen Korelasyon Analizi, Kruskol Wallis (Chi-Square) Testleri uygulanmıştır. Bulgulara göre araştırmanın sonucunda ve çalışmayan kadınların öz-etkililik puanlarının çalışan kadınlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, çalışmayan kadınlar en yüksek puanı Fiziksel Yarar alt boyutundan alırken, çalışan kadınlar Algılanan Ciddiyet ve Fiziksel Yarar alt boyutlarından en yüksek puanı almışlardır. Algılanan engeller ve psikososyal yarar alt boyutlarının kadınların çocuk sahibi olup olmama durumu ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğu ve çocuk sahibi kadınların algılanan engeller ve psikososyal yarar puanlarının çocuk sahibi olmayan kadınlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Algılanan engeller ve psikososyal yarar alt boyut puanlarının katılımcının yaşı ile istatistiksel olarak anlamlı düzeyde pozitif ilişkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Kadınların öğrenim durumları ile sportif rekreasyonel faaliyetlere katılım türü tercihi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Aktivitelere bireysel olarak katılmayı tercih eden kadınların sayısı eğitim durumlarının artmasıyla doğru orantılı olarak artmıştır.