Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MEVLÜT ULUKAYA
Danışman: Bensu Karahalil
Özet:Kapatılmış madenler önemli bir global endişeye neden olmakta, aynı zamanda çevreye verdiği zararla birlikte insan güvenliği ve insan sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Yüzyılın ikinci yarısına kadar, mevcut madenler için yasal, mali ve teknik prosedürler ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilene kadar çok az sayıda ülkenin maden ocakları ile ilgili düzenleme ve iyileştirme politikaları mevcuttu. Civa (Hg) büyük ölçüde kontrol edilemeyen, çevrede kalıcı olan ve dünyanın her yerinde bulunabilen, kontamine edebilen bir ağır metaldir. Yer kabuğunda düşük konsantrasyonlarda oluşur ve diğer metallerle kolayca alaşımlar oluşturur. Birçok ürün ve endüstriyel uygulamalarda kullanıldığından dolayı insanlar hem çevresel hem de mesleki olarak Hg a maruz kalmaktadırlar. 1980 li yıllarda civanın çevresel etkileri ve insan sağlığına olan zararları konusunda bir farkındalık oluşmaya başlamıştır ve böylece Hg kullanımı hızla azalmıştır. Mesleki Hg maruziyeti dışında Hg içeren besinler (sucul ekosistemdeki metilciva bileşikleri) ve diş amalgamları da (metalik civa) diğer maruziyet kaynaklarıdır. Bu maruziyet düzeyleri genellikle mesleki ortamlarda maruz kalınan miktarlardan daha düşüktür. Sucul ekosistemlerde Hg ile oluşan esas toksikolojik problem, sürekli biyoakümüle olan ve oldukça toksik metal Hg ya biotik maruziyetin olmasıdır. Metil Hg sucul gıdalarda biyomagnifiye olarak yüksek konsantrasyonlara ulaşmaktadır ve balıkların insanlar tarafından tüketimi de insan maruziyeti için ana yolaktır. Sunulan tez çalışmasında, Hg maden atıklarına bağlı kirliliği araştırıldı. Bu amaçla, 2 farklı bölgeden balık örnekleri toplanıldı. Grup 1. Konya-Sarayönü de ki Kurşunlu bölgesi (1906-1974 arasında işletilmiş Hg madeni, daha önce Hg madeni olup, şu an kapatılmış olan bölge) Grup 2. Kapatılan (1975) maden ocağından oldukça uzakta (5km) bulunan ve kapatılan Hg maden işletmesinin kontamine ettiği göletle hiçbir şekilde karışmayan ve birleşmeyen, temiz olduğu düşünülen bölge. Bu bölgelerden toplanan balıkların kas dokusunda (metalin en fazla biriktiği doku) çevresel maruziyetin biyogöstergesi olarak, Hg miktarları Atomik Absorbsiyon Spektroskopisi (AAS) kullanılarak ölçülmüştür. Grup 1 yani kontamine olduğu düşünülen bölgedeki ortalama Hg konsantrasyonu 0.504± 0.475 (mg/kg) iken, temiz bölge olarak düşünülen bölgede 0.041± 0.054 (mg/kg) olarak tayin edilmiştir. Grup 1 deki Hg miktarlarının temiz bölge olarak düşündüğümüz bölgeden yaklaşık 12 kat daha yüksek Hg miktarlarına sahip olduğu izlenmiştir. Sonuçlarımız uzun sure önce kapatılmış olan maden ocağının halen çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden bir problem olduğunu göstermektedir. Gelecekte daha fazla maruziyeti önlemek, insan ve çevre sağlığını korumak için kapatılan maden işletmelerinin sağlık açısından tehdit oluşturmaması için gerekli yasa ve düzenlemelerin yerine getirilmesi gerekmektedir.