ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN TİROİD İNCE İĞNE BİYOPSİLERİNDE, FARKLI TEKNİK, FARKLI ÇAPTA İĞNE KULLANIMI VE PATOLOG EŞLİĞİNDE HASTA BAŞI SİTOPATOLOJİK DEĞERLENDİRME UYGULAMASININ TANISAL YETERLİLİK AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MAHİ NUR PANCAR CERİT

Danışman: CEM YÜCEL

Özet:

Çalışmamızın amacı, ultrasonografi eşliğinde yapılan tiroid biyopsilerinde, farklı iğne kalınlıkları, farklı teknik ve işlem sırasında sitolojik yeterlilik değerlendirme uygulamasının tanısal yeterlilik açısından katkısını karşılaştırmaktır. Çalışmamıza, Ocak-Aralık 2009 tarihleri arasında tiroid ince iğne biyopsisi için başvuran, rastgele seçilmiş 400 olgu(343 kadın, 57 erkek, yaş aralığı=18-65 ortalama yaş=48) dahil edildi. Olgular, iğne kalınlığı(22 ve 27 gauge), hasta başı sitopatolojik değerlendirmenin yapılıp yapılmaması ve biyopsi tekniğine(aspirasyon ve kapiller) göre, rastgele seçilmiş 50’şer kişilik 8 gruba ayrılarak yeterlilik oranları karşılaştırıldı. Grupların sitopatolojik yeterlilikleri sırasıyla; grup I % 88, grup II % 88, grup III % 94, grup IV % 96 , grup V % 96, grup VI % 94, grup VII % 100 ve grup VIII % 98 olarak belirlendi. Gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı(p=0.054). Hasta başında sitopatolojik değerlendirme yapılan ve yapılmayan gruplar karşılaştırıldığında, yetersiz tanı alan 23 olgunun 17’sinin hasta başı sitopatolojik değerlendirme yapılmayan dört grupta olduğu dikkati çekmiş olup gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0.032). İğne kalınlıklarına göre gruplar değerlendirildiğinde ise yetersiz tanı alan 23 olgunun 11’inde(% 5,5) 22G, 12’sinde(% 6) 27G iğne kullanıldığı saptanmış olup gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır(p=1,000). Tekniğe göre gruplar değerlendirildiğinde, yetersiz tanı alan 23 olgunun 17’sinde(% 8,5) aspirasyon, 6’sında(% 3) kapiller teknik uygulandığı saptanmıştır. Bu yönden gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmıştır(p=0,032). Kapiller tekniğin uygulandığı, hasta başında sitopatolojik değerlendirme yapılan olgularda, yeterlilik oranlarının en yüksek olduğu saptandı. Bununla birlikte 22G iğne kullanılan gruplarda komplikasyon riski ve ağrı daha fazla olduğundan, hasta konforu ile tanısal duyarlılığın yüksekliği beraber düşünüldüğünde, ince iğne kullanılan, hasta başında sitopatolojik değerlendirme yapılan, kapiller tekniğin uygulandığı biyopsilerin tercih edilebilir olduğu kanısına varıldı.