Aort kapak sklerozu saptanan bireylerde, doku doppler görüntüleme tekniğiyle segmental kardiyak sistolik ve diyastolik işlevler ile kardiyak senkronizasyonun değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Selçuk Özkan

Danışman: YUSUF TAVİL

Özet:

Aort kapak sklerozu kardiyovasküler risk ve mortalite artışı ile ilgili olabilir. Bu çalışmada aort kapak sklerozu saptanan ve klinik olarak sistolik ve diyastolik işlev bozukluğu olmayan bireylerde doku Doppler görüntülüme yöntemi kullanarak sistolik ve diyastolik fonksiyonları incelemek ve kardiyak senkronizasyonu değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya aort kapak sklerozu saptanan 30 birey ile yaş ve cinsiyet olarak eşleşmiş 30 sağlıklı gönüllü birey dahil edildi. Kalbin global fonksiyonları (EF, mitral E/A mitral E/e') değerlendirildi. Doku Doppler görüntüleme yöntemi kullanılarak sağ ventrikül lateral duvarı ile sol ventriküle ait 5 farklı segmentten sistolik (Sm), erken diyastolik (Em) ve geç diyastolik (Am) zirve hızlar hesaplandı. Prekontraksiyon zamanı (Q-Sm), EKG'de Q dalgasından DDG ile elde edilen sistolik dalga (Sm) başlangıcına kadar geçen süre olarak hesaplandı ve kardiyak senkronizasyonun değerlendirilebilmesi için kullanıldı. İntraventriküler sistolik senkronizasyon, sol ventrikülün beş farklı segmentine ait Q-Sm süreleri arasındaki fark analiz edilerek değerlendirildi. İnterventriküler aktivasyon gecikmesi ise sol ventrikülde en geç aktive olan segmente ait Q-Sm süresi ile sağ ventrikül lateral duvarına ait Q-Sm sürelerinin arasındaki fark kullanılarak analiz edildi. Sol ventrikül lateral duvarına ait zirve Sm hızları kontrol grubuna göre daha düşüktü (7,22±1,47 cm/msn'ye karşılık 8,13±1,63;p=0,028). Septum (7,22±1,47 cm/sn'ye karşılık 8,13±1,63 cm/sn ), sol ventrikül lateral (7,67±2,29 cm/sn'ye karşılık 8,88±2,01 cm/sn) ve posterior duvara (8,58±2,47 cm/sn'ye karşılık 11,29±3,27 cm/sn) ait zirve erken diyastolik hızlar kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (sırasıyla p=0,036; 0,043; 0,001). Interventriküler ve intraventriküler sistolik gecikme süreleri, kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha uzun tespit edildi (sırasıyla 23,13±17,61 msn'ye karşılık 6,43±5,96 msn;p=0,0001 ve 26,8±16,82 msn'ye karşılık 9,56±4,7 msn;p=0,0001). Kardiyak senkronizasyonun değerlendirilmesinde kullanılan interventriküler ve intraventriküler gecikme sürelerinin HT, DM ve HPL tanısıdan ve Mitral E/A, sol ventrikül kütlesi ile yaştan bağımsız olduğu tespit edildi. Aynı zamanda intraventriküler ve interventriküler gecikme sürelerinin, sol ventrikül lateral duvara ait zirve Sm hızı ve sol ventrikül lateral ve anterior duvar ile sağ ventrikül lateral duvara ait Em/Am oranları ile negatif ilişkili olarak tespit edildi. Aort kapak sklerozu ve global kardiyak fonksiyonları normal olan bireylerde, DDG yapılan incelemeler sonucunda bölgesel olarak sistolik ve diyastolik fonksiyonların etkilendiği ayrıca kontrol grubuna göre kardiyak senkronizasyonun bozulduğu tespit edilmiştir. Bu bulguların klinik öneminin anlaşılabilmesi için uzun süreli takip çalışmalarına ihtiyaç vardır.