Kronik Böbrek Hastalığı Tanısı İle İzlenen Çocuk Hastaların Beslenme Durumunun Saptanması, Büyüme, Antropometrik Parametreler Ve Vücut Bileşimleri İle İlişkilendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı , Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Dr. Pamir Özen DEMİRCİOĞLU

Danışman: Necla Buyan

Özet:

Çalışmamızda en az bir yıldır Gazi Üniversitesi Çocuk Nefroloji Polikliniği’nde izlenen hastalar kronik böbrek hastalığı (KBH) evre 3, evre 4 ve evre 5 (en az bir yıldır periton diyalizi (PD) yapan 5 hasta ve 2 diyaliz/transplantasyon hazırlığında) olarak 3 gruba ayrıldı. Hastaların boy, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi (VKİ), triseps deri kıvrım kalınlığı (TDKK), üst orta kol çevresi (ÜOKÇ) ve biyoelektrik impedans analiz cihazı (BİA) ile ölçülen diğer antropometrik parametreleri kaydedildi. Biyokimyasal parametreleri değerlendirildi. Üç günlük besin kayıtlarına bakılarak beslenme öğelerinin yeterli, yetersiz ya da fazla olup olmadığı incelendi. Antropometrik parametrelerin biyokimyasal değerler ve beslenme parametreleriyle olan ilişkisi değerlendirildi. Boy Z skorlarına göre büyüme geriliği/yetersizliği varlığı ve VKİ ölçümlerine göre obezite, fazla tartı veya zayıflık durumları incelendi. Protein enerji kaybı (PEK) sınıflamasına göre hastalarda PEK varlığı da değerlendirildi.
Çalışmamızda bir hastanın hem bir yıl önceki hem güncel boyunun -3 SD’nin altında olduğu görüldü. Literatüre benzer olarak en yüksek boy Z skoru KBH evre 3’teki hastalardaydı. VKİ’ye göre obez hasta saptanmadı ancak vücut yağ oranına göre 2 hastanın obezitesi vardı. Bu nedenle VKİ’nin adipoziteyi değerlendirmede yetersiz olabileceği düşünüldü. PEK sınıflamasına göre hastaların 4’ünde minimal PEK, 1’inde standart PEK, 3’ünde modifiye PEK ve 2’sinde ise hem standart hem
147
modifiye PEK olduğu belirlendi. Ayrıca çalışmaya katılan hastalardan PEK olanların PEK olmayanlara kıyasla son bir yıldaki hastaneye yatış oranlarının daha yüksek olduğu saptandı. Çalışmamızda hastaların %20’sinde yetersiz enerji alımı ve %5’inde yetersiz yağ alımı saptanırken, yetersiz karbonhidrat ve protein alımı olan hasta bulunmamaktaydı. Bununla birlikte, hastaların %45’inde fazla protein alımı, %15’inde fazla yağ alımı ve %60’ında fazla karbonhidrat alımı görüldü. Besin alımı ve antropometrik parametreleri kıyasladığımızda evreler arasında boy farkını yaratan en büyük etkenin protein alımı olduğu saptandı.
Çalışmamızda hastalar eğitim ve gelir düzeyi, kardeş sayısı, tanı yaşı ve tanı konulan süreye göre de değerlendirildi. Buna göre gelir düzeyi yüksek olan hastaların hastaneye daha düşük evrede başvurdukları saptandı. KBH tanısı konduktan sonra geçen süre arttıkça boy uzunluğu değişiminin azaldığı da belirlendi.
Elde ettiğimiz sonuçlar ışığında KBH’lı çocuk hastalarda beslenmenin düzenlenmesiyle KBH’nın doğal sonucu olan birçok komplikasyonun düzeltilebileceğini, yavaşlatılabileceğini ve bu hastaların yaşam kalitesinin artırılabileceğini düşünmekteyiz. Bu nedenle çalışmamız KBH’lı hastaların izleminde pediatristlerin beslenme uzmanıyla iş birliği içinde çalışmasının önemini de ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kronik böbrek hastalığı, antropometri, beslenme