TURGUT CANSEVER’DE ZAMAN VE MEKÂN: TEKNO–MUHAFAZAKÂR MİMARLIĞIN ELEŞTİRİSİ


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Fatma Sinem AKBULUT

Danışman: Neşe Gurallar

Özet:

Turgut Cansever (1921-2009), Türkiye’de mimarlık ve şehircilik disiplinleri içerisinde sıra dışı bir konuma sahiptir. Radikal tarzla savunduğu iddialarına nitelikli inşai faaliyetleri, kentsel sorunların çözümünü hedefleyen büyük ölçekli proje girişimleri ve aktivizmi tutarlılıkla eşlik eder. Bu nedenle bütünsel yaklaşımlarla ve eleştirel perspektiflerle değerlendirilmeyi hak eden Cansever’in bu tezde alternatif mimarlık ve şehircilik anlayışı etrafında geliştirdiği düşüncelerine farklı bağlamlar arasında çapraz okumalarla ışık tutulmaya çalışılmıştır. Tezde bu çerçevede öncelikle Cansever’in İslamcı ve muhafazakâr düşünce geleneği içerisindeki konumu tespit ediliyor. Yahya Kemal ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın tetiklediği klasik muhafazakârlık eğilimini sürdürdüğü ortaya seriliyor. Zaman ve mekân mefhumlarına ilişkin olarak Alfred North Whitehead’den ilhamla bir tasarım önerisine dönüştürdüğü süreç felsefesinin muhafazakârlığın imtidad kavrayışıyla olan iz düşümüne dikkat çekiliyor. Buradan hareketle bu tez, uzamzamansal ütopyacılık perspektifiyle Whitehead’in ontolojisinin başka takipçisi olan David Harvey ile mekânsal biçimleri toplumsal süreçlerle birlikte değerlendirmeleri ekseninde Cansever’in anlayışını birlikte okumayı öneriyor. Öte yandan Cansever’in düşüncelerini 1960’lardan itibaren Türkiye’nin mekânsal ihtiyaçları ve entelektüel tartışma hatları etrafında biçimlendirdiğine önem atfediliyor. Bu izlenceler düşünsel uzanımlarını belirginleştirip onu geniş çerçevede anlamak içindi. Saptamalarımız onu kentsel politikalarına hegemonik pratiklerle yön veren hâkim tekno– muhafazakârlığın karşısına yerleştirdi. Söz gelimi İslamcılığı mimarlığında metaforlarla temsil eden aktörlerin aksine, bu tarihsicilik tarzından farklı olarak beşerî pratiklerde İslami olanı yeryüzünün tevhidi düzenlenişinde bulduğu öne çıkarıldı. Bu merkeziyetsiz temsil stratejisi bir mimarlık kuramı olmasının yanında siyasal ve toplumsal yönlere de sahiptir. Kentsel sorunların çözümünde yerlerin özerkliklerini önemseyerek ve sivil örgütlenmelere katılımcılık vurgusunu katarak önerdiği ufkî kat mülkiyeti düzeninin bunun delili olduğu gösterildi. Burada Cansever, tasarım kuramını Le Corbusier gibi mekanizmacı ancak Léon Krier gibi gelenekselci bir yöntemle geliştirmekteydi. Kuramında hem geleneksel örüntüyü ve deneyimi hem de çağdaş olanın belirli standartlarla üretimini gündeme taşıdı. Dolayısıyla estetik ilkeler tarafından denetlenecek ilişkisel mekânları savunuyordu. Bu yöntemi onu modernizme alternatif yaratabilen önemli bir estetik kuramcısı hâline getirdi. Ancak dayanışmacı dünya görüşünün ülkedeki sınırlarını aşamadı. Kentsel yoğunluğu Durkheimcı anlamda anominin baş sorumlusu olarak gördü. İdeal mimari tasarımlarıysa ancak seçkinlerin kullanımıyla sınırlı kaldı. 

Anahtar Kelimeler : Turgut Cansever, muhafazakârlık, süreç felsefesi, tarihsicilik, temsil, metafor, metonimi