İdiyopatik orbita inflamasyonu tanısı ile takipli hastalarda ıgg4 ilişkili orbita hastalığı prevalansının araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GÖKÇEN DENİZ GÜLPINAR İKİZ

Danışman: Onur Konuk

Özet:

Bu çalışmanın amacı; idiyopatik orbita inflamasyonu(İOİ) başlığı altında

değerlendirilen orbita miyoziti, dakriyoadenit, sklerit, Tolosa-Hunt Sendromu veya

pseudotümör orbita ön tanısı ile kliniğimizde takipli hastaların retrospektif olarak

analiz edilerek İOİ profili oluşturulması ve bu hasta grubunda IgG4 ilişkili orbita

hastalığı prevelansının ortaya koyulmasıdır.

2003-2017 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi(GÜTF) Göz

Hastalıkları Anabilim Dalı Oküloplastik ve Orbita Cerrahisi Biriminde İOİ tanısı

ile takipli 133 hasta kayıtları ve patoloji örnekleri retrospektif olarak incelendi.

Kontrol muayenesine gelen hastalardan serum örneği alınarak, GÜTF Biyokimya

Anabilim Dalı Labaratuvarı’nda IgG4 ELISA kiti ile pozitiflik açısından

değerlendirildi. Kliniğimizde orbita biyopsisi alınan olguların histopatolojik tanısı

kaydedildi. Lenfoma tanısı alan 3 olgu değerlendirme dışı bırakıldı.

İdiyopatik orbita inflamasyonu tanısı ile takipli 47’i erkek 83’ü kadın 130

olgunun medikal dosyaları retrospektif olarak incelendi. Olguların güncel yaşları

4-80 yıl aralığında olup yaş ortalaması 40,9 ± 1,4, median yaş 43,5 yıl olarak

değerlendirildi. 2010’dan sonra prevelansın arttığı, otoimmün tiroid hastalığının

eşlik edebildiği, klinikte sıklıkla akut olarak ağrı ile başvurdukları ortaya

113

koyulmuştur. Olgular, kapak ödemi, konjonktiva hiperemisi, proptozis başta olmak

üzere diplopi, göz hareket kısıtlılığı ve en az sıklıkta da görmede azalma ile

karşımıza gelmektedir. Lokalize hastalıkta, diffüz orbita inflamasyonunun ön

planda olduğu, lakrimal bez tutulumunun ikinci sıklıkta görüldüğü, ekstraokuler

kas tutulumun ise 3. Sıklıkta görüldüğü tespit edilmiştir. En sık tutulan eksraokuler

kas lateral rektustur. Temel tedavi rejiminin sistemik steroid uygulaması olduğu,

bu uygulama ile tedavi başarısının %95’in üzerinde olduğu, rekürrensin ise % 13,1

oranında görüldüğü saptandı. IgG4 ilişkili hastalık tanısı için orbita numunesi

alınmış ve histopatolojik değerlendirmede IgG4 boyası ile optimal olarak boyanmış

olan 33 hasta içinde 18’inin histopatolojik olarak IgG4 pozitif olarak

değerlendirildiği, bu grupta IgG4 serum marker pozitifliğinin %66,7 olduğu tespit

edildi.

İOİ hastalarının klinik özellikleri retrospektif olarak incelendiğinde,

literatürdeki hastalık profili ile uyumlu veriler elde edildiği görüldü. Diğer taraftan,

toplam İOİ hasta sayısı ile karşılaştırıldığında, histopatolojik örnekleme yapılabilen

ve serum marker düzeyi bakılan hasta sayısının kısıtlı olması, alt grup olarak IgG4

ilişkili hastalık prevelansını değerlendirirken önemli bir kısıtlılık oluşturmaktadır.

Örnekleme yapılabilen bu kısıtlı hasta grubu içerisinde bile IgG4 ilişkili hastalık

oranının % 54,5 olması, literatürde de belirtildiği gibi, İOİ hasta grubunda önemli

bir oranın aslında IgG4 ilişkili hastalığın orbita tutulumu olabileceğini destekler

niteliktedir. Bu nedenle, IgG4 ilişkili hastalık tanısında serum marker düzeyinden

daha sensitif ve daha güvenilir, noninvaziv test arayışına katkıda bulunan

çalışmalar yapılması gerekmektedir.