Pratisyen hekim ve adli tıp uzmanlarının yaptıkları adli ölü muayenelerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: AHMET ZAHİT DURSUN

Danışman: BİROL DEMİREL

Özet:

Türkiye'de halen geçerli olan mevzuata göre pratisyen hekim dahil herhangi bir branştan hekim adli olaylarda bilirkişi olarak görevlendirilebilmektedir. Adli tıp uzman sayısının yetersiz olmasından dolayı da birçok adli ölü muayenesinde pratisyen hekim görev almaktadır. Adli tahkikatın doğru şekilde yürütülmesinde önemli bir yeri olan adli ölü muayenesinin konunun uzmanı olmayan hekimler tarafından yapılmasının ciddi yanlışlıklara neden olması kaçınılmazdır. Pratisyen hekimin adli ölü muayenesinde yeterliliğini, adli tıp uzmanı ile karşılaştırarak saptamak amacıyla 2010 yılında, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı'na sevk edilen ve otopsisi yapılan olguların olay yeri, ölü muayene ve otopsi tutanakları elde edilebilen 590'ının kayıtlarına Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı arşivinden ulaşılmış, cesedin ilk muayenesini de adli tıp uzmanının yaptığı olgular ile olay yeri, adli ölü muayene tutanağı eksik, yetersiz olan ve okunamayan olgular dışlanarak, çalışmaya 416 olgu dahil edilmiştir. Olgular; pratisyen hekim yaşı, adli tıp uzmanı yaşı, cinsiyeti, ölü muayene yeri, cesedin medikal, sosyal, psikiyatrik öyküsü, giysi tarifi, tıbbi kimlik bulguları tarifi ve olgunun özelliklerine göre yara nitelikleri açısından pratisyen hekimin ve adli tıp uzmanının elde ettiği bulgular karşılaştırılarak ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Pratisyen hekimin adli ölü muayenesi için belirlediğimiz bir çok kriter açısından adli tıp uzmanına göre istatistiksel olarak anlamlı olacak düzeyde yetersizlik gösterdiği tespit edilmiştir. Bu durumun tıp fakültelerinde verilen adli tıp eğitiminde ciddi eksiklikler ile birlikte coroner-medical examiner sisteminde olduğu gibi konunun uzmanı hekimlerin olay yeri, adli muayene ve otopsi süreçlerinde rol alması gereken bir sistem eksikliğinden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır. Mezuniyet öncesi adli tıp eğitimine verilen önem artırılmalı ve eğitim niteliği yükseltilmeli ayrıca mezuniyet sonrası da periyodik adli tıp eğitimleri düzenlenmelidir. Ülkemizde yeterli adli tıp uzmanı sayısına ulaşana kadar adli tıp hizmetlerinin bir kısmını yürütmek durumunda olan pratisyen hekimler adli hekimlik görevlerinin farkında olmalı, özellikle mezuniyet sonrası adli tıp eğitimi için Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalıştırdığı adli tıp hizmetlerini yürütmek durumunda olan hekimlere yönelik periyodik adli tıp eğitimleri organize etmelidir.