Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Cihangir Arslan
Danışman: ZELİHA SELEK
Özet:Su kaynaklarının günden güne azalması ve su kıtlığı yaşayan ülkelerin artması sebebiyle suyla ilgili problemler küresel boyuta ulaşmıştır. Herhangi bir su kaynağına yapılan müdahale diğer havza elemanlarını doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Çevrenin tüm doğal kaynaklarıyla bir bütün oluşturması "Entegre Su Kaynakları Yönetimi" yaklaşımının gelişmesine neden olmuştur. Bu sebeple su kaynakları planlanıp yönetilirken, suyun sadece miktarı değil, kalitesi, toprak ve havayla ilişkileri, tüm fiziksel faktörler bir arada dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada, Burdur Gölü Havzası entegre su kaynaklarının yönetimi için WEAP (Water Evaluation and Planning System) programından yararlanılmıştır. Burdur Gölü Havzasında yer alan su kaynakları ile talep bölgeleri (içme suyu, sulama vb.) programa tanıtılmış ve WEAP modeli oluşturulmuştur. Akabinde havzadaki su kullanımları ile akım gözlem istasyonlarından elde edilen yağış, akış, buharlaşma vb. gibi hidrolojik veriler kullanılarak programda mevcut durumun su bilançosu hesaplanmıştır. Oluşturulan model ile geleceğe yönelik (2017-2050) su ihtiyacının belirlenmesi için iyimser ve kötümser senaryolar türetilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre yüzeysel ve yeraltı suları dâhil Burdur Gölü havzasına giren su miktarı mevcut durumda 275,7 hm3, karşılanamayan su talebi 21 hm3'tür. İyimser senaryoda 2050 yılında havzaya giren su miktarı 353,5 hm3, karşılanamayan su talebi 8,9 hm3 iken kötümser senaryoda havzaya giren su miktarı 189,4 hm3, karşılanamayan su talebi 85 hm3 olarak bulunmuştur. Mevcut sistemlerdeki kayıp kaçakların fazla olması, suyun bilinçsiz tüketilmesi, belgeli belgesiz sondaj miktarının fazla olması gibi nedenlerden dolayı havzada su açığı bulunmaktadır. Su açığını kapatmak için kamuoyunda su farkındalığının arttırılması, belgesiz kuyuların kontrol altına alınması, sistemlerdeki kayıp kaçak miktarlarının en aza indirilmesi gerekmektedir