Dendritik hücrelerin ateroskleroz gelişimindeki rolünün araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: GÜLAY İMADOĞLU YETKİN

Danışman: AYŞEGÜL ATAK YÜCEL

Özet:

Dendritik hücreler (DH) antijen sunan hücreler ailesinin önemli elemanlarından biridir. Bağışıklık sisteminin antijene cevabını başlatır, artırır veya yavaşlatabilirler. Bu hücreler ilk olarak 1868 yılında cilt dokusunda bulunmuş ve "Langerhans Hücreleri" olarak adlandırılmıştır. 1973 yılında ise Ralph Steinman tarafından dalakta gösterilmişlerdir. Daha sonra işlevlerine ve bulundukları dokuya göre DH'lerin çeşitli alt tipleri tanımlanmıştır. Ateroskleroz; damar dokusunda kontrol edilemeyen lipid depolanması ile giden kronik ve ciddi bir sağlık problemidir. Ateroskleroz konusundaki klinik çalışmalar uzun yıllardır yapılmakla birlikte bu kontrolsüz lipid depolanma olayını başlatan ve ilerleten immünobiyolojik hücresel parametrelerin araştırılması son yıllarda daha çok önem kazanmıştır. Şimdiye kadar aterosklerozda özellikle monositler ve makrofajların rolleri ile ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Burada sunulan tez çalışmasında, DH'lerin aterosklerozda görülen kronik enflamatuvar süreci yöneten elemanlar olduğu öne sürülerek patolojideki rolleri araştırılmıştır. Tez çalışmasına dahil edilen 29 kişinin 6 tanesi negatif kontrol grubunu oluşturmaktadır; bu grupta koroner arter hastalığı (KAH) olmayan, ancak mitral kapak replasmanı (MVR) veya aort kapak replasmanı (AVR) ameliyatı geçirmiş 5 hasta ile 1 tane sağlam-sağlıklı gönüllü bulunuyordu. Çalışmaya dahil edilen diğer 23 hasta ise çeşitli derecelerde aterosklerozu olup bu nedenle koroner arter bypass cerrahisi (CABG) geçirmiş hastalardı. CABG operasyonu geçiren 23 hastadan 9'unda aynı zamanda diabetes mellitusu (DM) vardı. Negatif kontrol grubundaki hiç bir hastada DM tespit edilmedi. Hastalardan operasyon öncesi alınan periferik venöz kan örneklerinden önce mononükleer lökositler; daha sonra da magnetik separasyon yöntemi ile dendritik ön hücre izolasyonu yapıldı. Bu hücreler okside LDL'li (ox-LDL'li) ve LDL'siz ortamlarda 37°C'da 48 saat, %5 karbondioksitli, su ceketli inkübatörde bekletildikten sonra, CD 80, CD86, CD45, CD11c, CD141, CD14, HLA-DR, LIN, CD123 yüzey antijenlerinin tesbiti için akan hücre ölçer analizleri yapıldı. Koroner arter hastalığı olmayan kontrol grubunda CD86 düzeyi en yüksek saptandı. Koroner arter hastalığı olmayan hastalardan izole edilen ve ox-LDL ile uyarılan DH'ler de belirgin yüksek CD86 eksprese ettiği gözlendi. Hem koroner arter hastalığı hem de DM olan hasta grubunda, DM olmayanlara göre ox-LDL ile uyarımın CD86 ekspresyonunu belirgin olarak baskıladığı saptandı. Bu tez çalışmasında aterosklerozun artan patolojisi ile birlikte DM olan grupta dendritik hücrelerin giderek artan oranda inhibisyona uğradığı tespit edilmiştir. KAH olmayan kişilerde en yüksek düzeyde DH aktivasyonu gözlenmiştir, buna karşın KAH olan ancak DM olmayan hastalarda daha az DH aktivasyonu tespit edilmiştir. Normal koroner arterlere sahip bireylerde okside LDL ile uyarı sonrası CD86 aktivasyon düzeylerinde yaklaşık 3 kat artış olduğu gözlenmiştir.