Laktik asit bakterilerinin antiproliferatif, antigenotoksik ve antiinflamatuvar etkilerinin belirlenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SERAP NİĞDELİOĞLU

Danışman: Belma Aslım

Özet:

Kanser günümüzün en sık karşılaşılan hastalıklarından birisi haline gelmiştir. Klinikte kanserin tedavisinin yanı sıra, önlenmesine yönelik alternatif yöntemlerin geliştirildiği çalışmalara ilgi artmıştır. Son yıllarda probiyotik kültürler antikanser çalışmalarında bir alternatif olarak gösterilmekle birlikte, antiproliferatif etkilerinin mekanizması şimdiye kadar net bir şekilde ortaya konulmamıştır. Çalışmada Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Biyoteknoloji Laboratuvarı Kültür Koleksiyonu'nda bulunan, insan (bebek gaitası) kaynaklı bakteri kültürlerinden, daha önce yapılan çalışmalarda probiyotik özellikleriyle öne çıkmış 6 laktik asit bakterisi kullanılmıştır. Bakterilerin canlı hücre, metabolit ve ekzopolisakkaritlerinin (EPS), kolorektal adenokarsinoma hücreleri olan HT-29 ve Caco-2 kanser hattı üzerindeki antiproliferatif etkileri araştırılmıştır. Her iki hücre hattında canlı hücrelerin, metabolitler ve EPS'lerden daha etkin antiproliferatif aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. En iyi antiproliferatif etki HT-29 kolon kanser hücre hattında, Lactobacillus brevis LB63 suşunun canlı hücrelerinden (% 51 hücre ölümü) elde edilmiştir (p<0,05). Suşların canlı hücre, metabolit ve EPS'lerinin tek hücre jel elektroforezi ile insan lenfositleri üzerindeki genotoksik ve antigenotoksik etkisi incelenmiş ve analizleri yapılmıştır. Suşların canlı hücre, metabolit ve EPS'lerinin genotoksik etkilerinin olmadığı belirlenmiştir. Tüm örnekler antigenotoksik etki göstermekle birlikte, en iyi antigenotoksik etki LB63 suşunun canlı hücrelerinden (% 48 inhibisyon) elde edilmiştir (p<0,05). Antiproliferatif ve antigenotoksik etkileri ile öne çıkan suşların (L. brevis, L. plantarum, L. rhamnosus) HT-29 ve Caco-2 hücre hatları üzerinde antiinflamatuvar etkileri araştırılmıştır. Her iki hücre hattında IL-8 salınımı için tümör nekröz faktör-α (TNF-α) ile inflamasyon ortamı yaratılarak canlı hücre, metabolit ve EPS'lerin sitokin salınımına etkisi araştırılmıştır. Metabolitlerin ve EPS'lerin IL-8 salınımını baskılamakta canlı hücrelere göre daha az etkili olduğu ve etkinin HT-29 hücre hattında daha fazla olduğu tespit edilmiştir. HT-29 hücre hattında IL-8 salınımının baskılanmasında en iyi etkiyi LB63 suşunun canlı hücreleri (557 pg/mL'den 302 pg/mL'ye) göstermiştir. TNF-α ile inflamasyon ortamı oluşturulmayan hücrelerde, IL-10 salınımının uyarılmasında yine en iyi sonuç HT-29 hücre hattında ve LB63 suşunun canlı hücrelerinden (49 pg/mL'den 85 pg/mL'ye) elde edilmiştir (p<0,05). Elde edilen verilerle yapılan istatistiksel analizlerde suşların (canlı hücre, metabolit ve EPS) antiproliferatif-antigenotoksite, antiproliferatif-antiinflamatuvar aktiviteleri arasında önemli oranda korelasyon bulunmuştur (p<0,05). Bu çalışmada, LB63 suşunun hem antiproliferatif hem de antiinflamatuvar etkili ajan olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir. Ayrıca probiyotik kültürlerin EPS'lerinden de, antiproliferatif ve antiinflamatuvar yeteneklerinden dolayı kanserin önlenmesinde probiyotik kültürlere alternatif olarak yararlanılabileceği ortaya konulmuştur. İn vitro çalışmaların sonuçlarına göre, kansere yönelik koruyucu veya tedavi edici alternatif probiyotik ajanların ilaç sanayisi alanına kazandırılması mümkün olabilecektir.